53.Bölüm*

498 43 60
                                    

Billie Eilish

NDA

*

Kovuk'ta geçirilen uzun ve güzel bir tatilden sonra okulun açılma vakti gelmişti. Gündem her ne kadar iyi gitmese de ailesi açısından gönlü rahat bir şekilde gidiyordu Harry. Yeni hareket etmeye başlamış Hogwarts treninde Hermione ve Ron ile ilerlerken, "Baban şüphelerime çok fazla katılmadı. Draco'yu takip ettiğimiz için sinirlenmedi ama onaylamadı da." dedi Ron'a karşı. Konunun yine Draco olmasıyla Ron ofladı. "Bizim Hermione ile başkanların kompartımanına gitmemiz gerek, dostum. İşlerimiz bitince geliriz." Ron bu muhabbeti tekrar tekrar dinlemekten kaçınmak için başkanlık görevini öne sürmüştü, o kadar istemiyordu işte. İş yapacak kadar.

"Tamam. Ben de Ginny'i bulurum-" Hermione, Harry'nin sözünü kesti. "O, Dean ile oturacaktı. Üçüncü teker olursun." Onlar giderken bu sefer Harry ofladı. Boş bir kompartıman bulması gerekiyordu.

"Selam, Harry!" diye seslendi arkasından tanıdık bir ses. "Neville!" dedi Harry hemen. Onu gördüğü için rahatlamıştı. "Merhaba Harry." dedi Neville'in hemen arkasında duran, rüya gibi bir sesle sormuştu. "Selam, Luna. Nasılsınız? Beraber oturalım mı?"

Harry çevresindeki insanların birkaçının nefesini tuttuğunu duydu. Üçüne de dik dik bakıyorlardı. "Ben iyiyim." dedi Luna, melül melül etrafa baktı. "Ben de fena sayılmam, iki ilerdeki boştu. Oraya geçelim." Boş kompartımana geçerken bakışların üstüne fısıldaşmalar eklendi.

Sonunda girdiklerinde Neville kapıyı arkalarından kapadı. "Bize bile bakıyorlardı, çok stres vericiydi." Luna'nın yanında yerini alırken elindeki kurbağası yere atlamıştı. "Sırf Harry yanımızda olduğu için."

"Siz de Bakanlık'ta olduğunuz için size de baktılar. Oradaki küçük macera," Harry yutkundu. "Boydan boya Gelecek Postası'ndaydı, illa ki görmüşsünüzdür."

"Evet, adımın duyulması büyükannemi rahatsız eder diye düşünmüştüm. Tam tersi oldu." Neville yerde Trevor'ı aramaya başladı. "Bana yeni bir asa bile aldı. Ollivander'ın sattığı son asalardan."

Ron ve Hermione yanlarına gelene kadar konuşmaya devam etti. Onlar yanlarına geldikten kısa bir süre sonra bir üçüncü sınıf nefes nefese onların kompartımana gelmişti, Harry ve Neville'e bir zarf uzatmıştı. "Bunlar Harry Potter ve Neville Longbottom için." Ve kız tekrar koşarak yanlarından ayrıldı.

"Bu nedir?" Neville'in sesine belirgin bir tedirgin ton yansımıştı. "Şimdiden bir ceza mı aldık?"

"Hayır, bu bir davet. Profesör Slughorn'dan."

"O kim?" Bunu soran Luna'ydı. "Yeni profesör."

Zarfı havaya kaldırdı. "Gidip bir bakalım, ha Neville?"

"Ama beni niye çağırdı ki?" Neville ayağa kalkarken de tedirgin gözüküyordu. "Ne bileyim, Nev." Diğerleriyle vedalaşıp ve Trevor'ı emanet edip öğretmenlerin bulunduğu vagona doğru yürümeye başladılar. Oraya vardıklarında ise çağırılan tek öğrenciler olmadıklarını fark ettiler. Harry kenarda köşede oturan Blaise'i fark etti. Draco yanında ya da burada değildi. Yedinci sınıflardan tanımadığı iki kişi ve Slughorn'un yanında burada neler döndüğünü anlamaya çalışan Ginny vardı. "Harry, oğlum!" diye coşkuyla karşıladı Slughorn onları. "Gelin gelin, seni görmek ne güzel Harry. Siz de Bay Longbottom olmalısınız!" Neville korkuyla başını salladı. İçten içe hala başının dertte olduğunu düşünüyordu.

Boş kalan iki sandalyeye oturdular. "Herkesi tanıyor musunuz?" diye bir soru yöneltti onlara. "Zabini'yi tanıyorsunuzdur, sizin döneminizden." Blaise'e baktıklarında çocuğun kendilerine bakma zahmetine bile girmediğini gördüler. Harry bir zamanlar iyi anlaştıklarını düşündüğü için selam verecekti, vazgeçti.

Violet BlackWhere stories live. Discover now