54.Bölüm*

417 45 93
                                    

Lorde 

Liability

*

"Bu İksir dersi saçmalığı nereden çıktı, hiç anlamıyorum. Slughorn da Snape gibi 'Olağanüstü' kabul etse olmuyor muydu sanki?" diye söylendi Ron. Sabah ders programları belirlenirken Profesör Mcgonagall almaları için fazlasıyla zorlamıştı. Harry'e, 'Bir Seherbaz olmak istiyorsan...' diye başlayan uzun bir konuşma yapmış arada bir yerlere de Ron'u sıkıştırmıştı. "Şu an quidditch seçimleri için çalışıyor olabilirdim! Böylece sen seçmeleri yapana kadar daha iyi duruma gelebilirdim."

"Ben de bu durumdan çok mutlu değilim, Ron. Fakat artık zorundayız." Zindanlara vardıklarında Ron söylenmeleri kesmiş onun yerine oflayıp durmaya başlamıştı. Koridorda bekleyen Hermione'nin yanına geçtiler. Harry dersi alan kişilere bakarken dört kişilik bir Slytherin grubunun içindeki platin saçları seçti. Draco Malfoy elbette F.Y.B.S. seviye İksir dersi alacaktı, öğretmeni Severus Snape olmasa bile.

Mahzenin kapısı açılınca içeri girdiler. Öğrenciler sıra halinde içeri girerken etrafın kokusunun değiştiğini fark ettiler. Normalde mahzen böyle tatlı kokmazdı. Harry, herkesin kendisi gibi derin derin nefesler aldığını fark etti. Cidden çok güzel kokuyordu. Hufflepufflardan Ernie Macmillan ile paylaştıkları dörtlü masaya otururken Harry kokuyu üçe ayırmıştı. Bu baştan çıkarıcı koku ilk başlarda yeni cilalanmış süpürge sapı tahtası gibi kokuyordu. Daha sonra turta, hatta Harry'nin favorisi olan pekmezli olan, ve en son olarak meyvemsi bir koku içeriyordu.

Çok tanıdık gelmesine rağmen aklına bir türlü hangi meyve olduğu gelmedi. Yine de mutlulukla koklamaya devam etti.

"Ölçekleri ve iksir setlerini çıkaralım çocuklar! İleri İksir Yapımı kitaplarımızı da unutmayalım!" dedi Slughorn şen şakrak sesiyle. Yaklaşıp Harry'nin sırtını patpatladı. Harry ona döndü. "Çok özür dilerim efendim ama arkadaşım Ron," Ron'u gösterdi. "ve benim bu dersi alacağımız az önce belirlendi. Kitabımız ya da herhangi bir malzememiz yok."

"Ah, evet. Az önce gelip Profesör Mcgonagall bu durumdan bahsetti. Sevgili oğlum, üzülecek hiçbir şey yok. Asma suratını. Arkadaşın ve sen şuradaki dolaptan gerekli malzemeleri alabilirsiniz. Kendi kitaplarınız gelince de geri bırakırsınız olur biter."

Harry ve Ron, dolaptan birer terazi ve iksir seti bulup masanın üstüne koydular. Takımlar biraz kararmıştı ama sorun değildi. Kitapların bulunduğu dolaba gittiklerinde ise sadece iki kitap vardı. Birisi yeni sayılabilecek cinsteydi, diğerininse pestili çıkmıştı. Ron hızlı davranıp iyi durumdaki kitabı alınca Harry onun kafasına vurdu. Ron ondan daha uzun olduğu için kaçıştı.

"Şimdi herkes iksir yapmaya başlamadan önce minik sorularım olacak." Kendi masasındaki kazanları gösterdi. "Bu iksirleri bakmanız için hazırladım. İlginizi çekeceğini düşündüm. Bu senenin sonunda bu iksirlerin hepsini çok iyi bir şekilde yapabiliyor olacaksınız." Slughorn yavaşça ellerini çırptı. İlk kazanı gösterip, "Aranızda bunun ne olduğunu tahmin edebilecek birileri var mı?"

Kazanda kaynayan iksir dümdüz suyu anımsatıyordu. Hermione elini kaldırdığında bunun su olduğunu söylemesini beklemişti ama Hermione kendisine söz hakkı verildiğinde, "Veritaserum efendim, içeni doğruyu söylemeye zorlayan renksiz ve kokusuz bir iksirdir."

"Çok iyi, çok!" dedi Slughorn, mutlulukla. Sıradaki iksire geçti. "Bunu bilirsiniz. Son zamanlarda birkaç Bakanlık broşüründe de yer almıştı." Hermione yine elini kaldırdı ama bu sefer yalnız değildi. Yine de Slughorn ona söz verdi. "Çok Özlü İksir, efendim."

Violet BlackWhere stories live. Discover now