18.Bölüm | VI

1.5K 146 52
                                    

Marina and the Diamonds

Primadonna

*

"Hala bize Yaşlandırma İksiri yapmayı kabul ettiğini belirten bir cümle duymadık senden." dedi Fred, fısıldayarak. İkizler, iki gündür Violet'in başını kemirip duruyor, buldukları her fırsatta soruyorlardı ve buna dersler de dahildi. Yeni Karanlık Sanatlara Karşı Savunma profesörlerini beklerken Violet onları duymamış gibi yaptı.

Bu geçen iki gün de kendisi de pek heyecanlı değildi. Beauxbatons zamanlarını düşünmüş, aklına gelebilecek birkaç isimi kondurmuştu. Herkes ona yeni yeni iyi davranmaya başlamış, özürler dilerken bütün yılını berbat edecek kişiler istemiyordu. Üstelik en yakın arkadaşlarını çok tehlikeli bir turnuvaya hazırlarken onlar ile uğraşmak istediği son şey bile değildi.

Koridordan tanıdık takırdama sesleri geldiğinde kitabını açtı Violet. "Kitaplarınızı kaldırın, ihtiyacınız yok." dedi içeri giren yeni profesör Deli-Göz. "Ben Alastor Moody. Eski seherbaz, Bakanlık'taki asi ve bu seneliğine Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi öğretmeninizim. Dumbledore'un isteği üzerine buradayım. Hikayem bu kadar. Hoşçakalın ve son. Sorusu olan var mı?" Hiç kimse elini kaldırmadı. Herkes biraz tırsmıştı bu adamdan.

Elektrik mavisi gözü sürekli hareket ediyor. Herkesin simasını ezberlemeye çalışıyor gibiydi.

"Pekala, hemen başlayalım. Lanetler, farklı farklı güçlerde , farklı farklı şekillerdedir. Şimdi Sihir Bakanlığı'na bakılırsa size karşı lanetleri öğretip işi orada bırakmam gerekiyor. Altıncı sınıf olmanıza rağmen sadece adından bahsedip geçmemi istiyorlar. Bence bunlar saçmalık. Karanlık lanetlerin neye benzediklerini öğrenmemeliymişsiniz. Sözde zaten siz o lanetleri biliyor olacaksınız mesleklerinizi elinize aldığınızda. Tamamen hepsi çöp. Bence bu hayatta neler ile karşı karşıya geleceğinizi öğrenmelisiniz. Daha önce hiç görmediğiniz bir şeye karşı kendinizi nasıl koruyacaksınız ki? Size yasadışı bir lanet yapmak üzere olan bir büyücü, durup da ne yaptığını söylemeyecek. Yüzünüze bakıp tatlı tatlı, kibar kibar yapmaz. Hazırlıklı olmalısınız, hem de her şeye karşı. Tetikte olmalısınız. Bay Weasley ben konuşurken arkadaşınızı rahatsız etmeyin, Bayan Black sizin aksinize beni dinliyor."

Violet dönüp Fred ve George'a baktı. İkisi mahçup bir şekilde gülümseyip arkalarına yaslandığında Violet gözlerini devirip önüne döndü. "Bana kaç tane Affedilmez Lanet olduğunu söyleyebilecek misiniz?"

Kimse ses çıkarmadı. Violet sadece bir tanesini biliyordu ama bir tane lanet olmayacağına emindi. "Kimse bilmiyor mu? Şaşırmadım. Dediğim gibi sizi bunlara karşı bilinçsiz bırakıyorlar." Arkasını döndü ve tahtaya yazmaya başladı. "Üç tanelerdir. Peki onlara neden bu adın verildiğini biliyor musunuz?"

"Çünkü affedilmezler efendim." dedi Fred, gevşek gevşek gülerken.

"Aslında doğru bir noktaya değindin ama sesindeki alay tınısını aldım Weasley. Gryffindor'dan eksi beş puan." Fred'in yüzündeki salak sırıtış kaybolurken Violet gülmemek için kendisini tuttu. "Sanırım bu size komik geldi Bayan Black. Eğer biliyorsanız bize bir tane laneti söyleyebilir misiniz?"

"Cruciatus Laneti, efendim. İşkence lanetidir. Yapılan kişiye dayanılmaz bir acı verir. Ölmekten beter eder ama öldürmez. Ölmeyi isteyecek duruma getirir diyebiliriz." Profesör Moody gülümsedi. "Tebrikler, Bayan Black. Slytherin'e on puan. Babanız nasıl daha iyi mi?"

Violet kafasını salladı. "Kendisini toparladı."

"Sevindim, kendisine yapılan haksızlık çok kötü. En başında Veritaserum ile durum halledilebilirdi. Her neyse derse devam edelim. Başka bir lanet bilen var mı?" Ellerini kaldıranlara baktı. "Sen söyle, Parker."

Violet BlackΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα