29.Bölüm | VI

1K 87 138
                                    

Zedd, Foxes - Jessica Sanchez (Glee Cover) 

Clarity

*

Noel tatili bitmiş, öğrenciler Hogwarts'a geri dönmüştü. Bembeyaz karlar etrafı kaplamışken heyecanla ikinci görevin gelmesini bekliyorlardı. Şubatın yirmi dördüne az bir süre kalmasına rağmen altın yumurtasını çözümleyemeyen şampiyonlar vardı. Daha doğrusu tek bir şampiyon. Harry Potter, arkadaşı Hermione Granger'ı hep geçiştirerek bu işi ertelemiş, şimdi de zurnanın zırt dediği yere gelmişti. "Bana bunca zaman yalan söylediğine inanamıyorum, Harry."

"Endişelenmeni, sonra beni de endişelendirmeni istemedim. Çünkü sen de biliyorsun ki istediğin zaman aşırı gerici-"

"Selam çocuklar." Köprünün korkuluklarına yaslanmış biçimde dururlarken arkalarını döndüler. Cedric ve Violet gelmişti. "Ne konuşuyordunuz?"

"Harry'nin mallığını!" dedi yüksek sesle Hermione, kollarını göğsünde kavuştururken. "Bunca zamandır bana yalan söylemiş. Yumurtayı falan açmamış. Beyefendi beni geçiştiriyormuş." Hermione arkasını dönüp 'hıh' dedi uzaklaşmadan önce Harry peşinden gidecek iken Cedric omuzundan tutarak durdurdu. "Tam da bu sorununa yardım etmek için gelmiştik." Cedric dönüp Violet'e baktı. Violet anlamayarak kaşlarını kaldırdı. "Ne?"

"Aşk, gitsene anlatayım çocuğa."

"Niye ben zaten biliyo-" Cedric'in bakışıyla ofladı. Görev hakkında şampiyonlar arasında gizli detaylar olması normaldi ama zaten Cedric'e çalıştırırken hepsini öğrenmeyecek miydi? Köprüden uzaklaşıp kendi başına yürümeye başlarken etrafı izledi. Karlar içinde Hogwarts cidden de muhteşem gözüküyordu.

"Bu ikisi ne konuşuyor? Seninki banyo manyo dedi, kardeş kardeş çocuğu mu paylaşıyorsunuz?" Yanından gelen sesle zıpladı. Draco sessizce yaklaşmış, hiç beklemediği bir anda sorusunu yapıştırmıştı. "Sana da merhaba Malfoy. Benim de tatilim güzel geçti, sorduğun için teşekkürler. Bugün de çok düşüncelisin." Draco gözlerini devirdi.

"Evet, evet onlardan. Seninki neden Harry ile banyo yapmak hakkında konuşuyor."

"Seni ilgilendiren kısmı?" diyip tek kaşını kaldırıp Draco'ya göz attı. Tekrar manzarayı izlemeye dönerken aslında çocuğun vereceği her cevabı biliyordu. Sadece sesli duymaya ihtiyacı vardı. "Ya bir hafta önce balo da konuşmadık mı biz? Kafamdan mı kurdum o kadar şeyi ben?"

"Ne balosu? Daha balo gerçekleşmedi ki?" diyip kendince bir oyun başlattı. Gülmemek için kendisini çok zorluyordu. "NE DEMEK BALO GERÇEKLEŞMEDİ?! MOR BİR ELBİSE GİYDİN HATTA-" Violet dayanamayıp kahkaha atmaya başladığında Draco onu omuzu ile ittirdi. "Aynen, çok komik. Bugün de çok zekisin."

"Öyleyim." Violet tamamen ona döndü. "Rahatla sevgilim ona 'ahlaksız' tekliflerde bulunmuyor sadece ona ikinci görev için yardımcı olabilecek birkaç tüyo veriyor hepsi bu." Sonra gülümsedi. "Bana teşekkür etmedin."

"Ne?" Cidden şaşırmışa benziyordu. Violet'in neyden bahsettiğini anlamamıştı. "Dans için. Kimse size karışamadı bile. Üstüne üstlük dans sonrasını borç olarak algılarım. Zonko'dan istediğim bir şeyi almazsan olacaklardan sorumlu değilmişim."

"Sen nereden biliyorsun sonrasını..." diye mırıldandı Draco. "Sabah zindanlara girerken, Harry'i çıkarken gördüm."

"Dur tahmin edeyim, mutfağın arkasındaki bodrumdan geliyordun." Draco'nun gözüne sokmak için asasını kaldırdığında Draco geri çekildi. "Ben de sizi masum bir çift sanmıştım." diye sataşmaya devam etti.

Violet BlackWhere stories live. Discover now