27.Bölüm | VI

1.1K 97 164
                                    

Amy Winehouse - Naya Rivera (Glee Cover)

Valerie

*

Uzun zamandır beklenen Yule Balosu gelip çatmıştı. Noel arifesinde eve gitmeden önceki son gece olmasına rağmen kimse toplanmamış aksine odalarının her yerini hazırlanmak için dağıtmışlardı. Genç kız son kez aynaya bakıp saçlarını düzeltti. Arkadaşına dönüp baktı ve gülümsedi, "Çok güzel oldun, Herm."

"Sen de, Vi." Heyecanla ellerini çırptı. "O kadar güzel olduk ki, bir fotoğraf çekilmeliyiz." Mavi renkteki elbisesini silkeledikten sonra masanın üzerinden asasını aldı. Violet ise kararsızlıkla aynaya bakıyordu. "Sence babamdan siyah elbiseyi mi istemeliydim?"

"Saçmalama! Mor senin rengin ve bu sana çok yakıştı. Cedric kesinlikle kalpten gidecek." Violet gülümsediğinde ona yaklaştı. İki kız gülümsedikten sonra Hermione'nin asasından çıkan flaşımsı ışık ile gözlerini ovuşturmamak için uğraştılar.

"Hadi hızlı olalım. İkimizinde yetişmesi gereken bir şampiyon var." dedi Violet kapıya yönelirken. "Bekle!" dedi Hermione. "Tokayı da takmalısın." Yaklaştığında Violet kolay takabilmesi için biraz eğildi.

Ortak buluştukları kızlar tuvaletinden çıktılar. Merdivenlerden inerlerken aralarında çocukların onları görecekleri zamanki tepkilerini konuştular. "Şuna bak." dedi Hermione bir yeri göstererek. Malfoy bir duvara yaslanmış, şakaklarını ovuyordu. "Fazla heyecanlı gibi. Sahi, hala anlamış değilim ya Harry ile ikisini neden eşleştirdiğini. Harry'den falan mı hoşlanıyor? Siz Slytherin'ler birbirinize ufak yardımlar mı yapıyorsunuz?"

"İnan bana yardım etmek istediğim son Slytherin kendisidir. Sadece-" Dudaklarını büktü. Aslında o da nedenini tam olarak bilmiyordu, çözememişti. Violet'in düşüncesine göre her şey bu akşamdan sonra netleşecekti. İkisi hakkında kafasındaki soru işaretlerini gidermesi içinde risk alması gerekiyordu. Zaten her ne olursa olsun kardeşinin yanında olacaktı. "İçimden bir ses böyle olması gerektiğini söylüyor hepsi bu." Tekrar Draco'ya baktı. "Sen in. Ben geliyorum."

Hermione inerken o Draco'ya doğru yaklaştı. Yüksek yakalı, siyah kadifeden bir cüppe giyinmişti ve gayette yakışıklı gözüküyordu. Zaten sorun hiçbir zaman Draco Malfoy'un dış görünüşünde olmamıştı. Gayet yakışıklı bir çocuktu. Onun sorunu beyninin içindeki düşüncelerin kirliliğiydi. "Eserine bakmaya mı geldin Black? Nasıl beni zor duruma soktuğunu izlemek seni mutlu ediyor olmalı."

"Sadist falan değilim Malfoy. Ne kardeşimi ne de seni böyle görmek istemiyorum." Derin bir nefes verdi ve gözlerini kapadı. İçindeki bütün soru işaretlerini açığa çıkarması şarttı. "Senin hayatını kurtarıyorum ve bana onunla konuşman gerektiğini söylüyorsun. Hayatında belki de sayemde önemli kararlar aldın, değişmeye çalışıyorsun ama neden bilmiyorum. Anlamıyorum da. Kardeşimle konuşuyorsun ve o gelip bana söylemiyor. Aranızda sessiz bir anlaşma olmasına rağmen ona tekrar sataşmaya başlıyorsun. Hem de onun en zor döneminde. Sonra da sizi görüyorum, beraber herkesten gizli saklı buluştuğunuzu. Herkesi kandırdığınızı mı sanıyorsunuz yoksa sadece sen mş sanıyorsun bunu bilmem gerek Malfoy."

"Ne demek sizi gördüm?" Gözlerindeki telaş açıkça görülür seviyedeydi. Violet o kadar konuşmasına rağmen sadece buna dikkat etmesi bile bunun önemli olduğunun bir göstergesiydi. Violet gözlerini kıstı. "Sana patronus yapmayı öğretiyor değil mi? Neden o? Bizzat o gece benden de istesen sana yardım ederdim."

"Anlamıyorsun... Çevremde bana o büyüyü öğretebilecek birisi yok."

"Daha bir saniye önce benden-"

Violet BlackWhere stories live. Discover now