11.Bölüm | V

2.2K 217 115
                                    

Ricky Montgomery

Line Without A Hook

*

"JORDAN! ATEŞOKU'NUN REKLAMINI YAPMAN İÇİN PARA MI VERDİLER SANA? DÜZGÜN YORUM YAP!" Gryffindor-Ravenclaw maçında Profesör Mcgonagall'ın sesi yankılandı. Lee özür dileyip heyecanlı yorumlarını elinden geldiğince Harry'nin süpürgesini övmeden yapmaya çalıştı. Aynı şeyi Slytherin-Ravenclaw maçı boyunca bu kadar çok yapmamıştı ama bu hiç yapmadı demek değildi. Harry ve Violet'in süpürgeleri herkesin ilgisini çeken şeylerdi.

Gryffindor elli sayı öndeyken Harry her yerde snitchi arıyordu. Kupayı kazanmak için ilerlemek istiyorlarsa bu maçı kazanmaları gerekiyordu. Slytherin tribünlerinin arka kısımlarında oturan Cedric ve Violet heyecanla maçı izliyorlardı. İkiside kendi takımlarının Arayıcıları idi ve her maçın sonucu önemliydi. Üstüne üstlük Cedric kendi takımının kaptanıydı.

Kendi yorumlarını birbirleriyle paylaşıyorlar bazen başka konular hakkında konuşup, şakalaşıp gülüyorlardı. Onlara ters ters bakan bir Malfoy da yoktu. (Draco Malfoy, Violet ile dalaşmak yerine ona yargılayıcı bakışlar atmaya bayılırdı.) Kimse de onun olmadığını fark etmemişti.

"Harry, Cho'yu şaşırtıyor bak. Gittiği tarafta snitch yok." Cedric, Violet'in gösterdiği yere baktıktan sonra kızın saçlarını karıştırdı. "Sen de öğreniyorsun bu oyunu yavaş yavaş."

Violet alınmış gibi elini göğsüne götürdü. "Affedersin ne? Ben o kızı yendim be. İyi bir oyuncu olduğumu seni yenince mi fark edeceksin yoksa Diggory? Fazla geç kalmış olacaksın söyleyeyim." Cedric kızın söylenmelerine sırıttı. "Öyle diyorsan. Maç yakın, o zaman görürüz."

"AYY!" Gelen bağırma sesiyle ikisi de maça tekrar odaklandı. Cho Chang bağırmıştı. Sanki kendisinden başka kimse görmemiş gibi parmaklarıyla gösterdiği sahadaki üç Ruh Emici'yi gördüğünde Violet asasına yönelmişti.

Beklenmedik bir şey oldu. Harry asasını Ruh Emicileri'ne doğrulttu zaman kaybetmeden. "Expecto Patronum!" Asanın ucundan çıkan gümüşi ışığı gördükten sonra büyünün Ruh Emiciler'e çarpıp çarpmadığına bakmadı. Snitchi yakalamak üzereydi ve tekrar bayılacaksa en azından elinde snitchin olmasını, takımının kazanmasını istiyordu.

Parmakları arasında hissettiği metal ile Madam Hooch'un düdüğü duyuldu. Bu sırada Harry'nin içinde Ruh Emiciler'in kendisini etkilememesinin sevinci de vardı, diğerlerinin fark ettiğini daha görmemişti.

Gryffindorlar kutlama yaparken Slytherinler diğer tarafa baktılar. Draco, Crabbe, Goyle ve Marcus Flint çarpan büyüyle darmadağın olmuş ve düşmüşlerdi. Planladıkları alçakça bir hile girişiminden başka bir şey değildi. Terrence'ta bunun farkındaydı ve Marcus'a bağırmaktaydı o sırada. "Rezil rüsvasın gerçekten. Hadi onlar çocuk, sen? Sen son senendesin be!" Violet ve diğer Slytherin oyuncuları konuşmadı. Yanlarına Mcgonagall yanlarına geldiğinde yerdekilere pis bir bakış attıktan sonra konuştu. "Alçakça bir hile!" diye bağırdı. "Gryffindor Arayıcısı'na yönelik rezil bir sabotaj girişiminden başka bir şey değil. Siz dördünüz cezaya kalıyorsunuz ve senin için yazdığım reverans mektubunu yok sayın Bay Flint. Ayrıca Slytherin'den elli puan düşüyorum!" dedi gitmeden önce.

Bunun üzerine bütün Slytherinler sinirlenmişti. En başta onları tebrik edenler bile elli puanlık bir kayıptan sonra bağırmaya başlamışlardı. Violet ofladı, şu an arkadaşlarını tebrik etmeye gitmesi için doğru bir zaman olmadığını düşünmekle meşguldü.

-----

Ertesi gün Violet için kıyamet gibiydi. Dün olan bütün quidditch dramasını unutturacak bir şey yaşanmıştı çünkü gece. Sirius Black, Gryffindor kulesine girmişti. Ve bu sefer ikizler de Violet'i korumamışlardı. Onun olmadığını içten içe bilmelerine rağmen kardeşleri Ron'a zarar gelmek üzereydi. Bu hiçe sayabilecekleri bir şey değildi.

Violet BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin