ÖZEL BÖLÜM ♧ 2

20.8K 786 137
                                    

Bir ayın ardından herkese yeniden merhaba!

Özel Bölüm ♧ 2'yi yazmaya bugün fırsat bulabildim ve yazar yazmaz da sizlerle paylaşıyorum. Umuyorum ki beğenirsiniz.

Siz çok çok çok özledim. Hepinize keyifli okumalar diliyorum!

Playlist: Maroon 5 - She Will Be Loved

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

“Aras!”

Merdivenin basamaklarını ikişer, hatta bazen üçer üçer çıkarak, elimden geldiğince hızlı bir şekilde üst kattaki yatak odamızda hala uyumakta olan Aras’ın yanına varmaya çalışıyor ve bir yandan da ona sesleniyordum. Büyük bir hızla basamakların tamamını tırmandığımda koridor boyunca koşar adımlarla ilerleyip kapısı kapalı odamızın önünde durdum, birkaç saniye soluklandım. Daha sonra kapının tokmağını avuçlayıp, kapalı kapıyı ardına kadar açtım ve kendimi dört yıldır ikimize ait olan odanın içine attım.

Aras, yüzüstü bir şekilde yatıyordu. Beyaz renkli pike örtünün yarısı yere düşmüş, üstünü çıplakta bırakmıştı. Beni hala her defasında büyüleyen güzel yüzü, yastığına gömülmüştü. Ona bakarken dudaklarımda bir gülümseme şekillendi, gittikçe daha da artarak bütün yüzüme yayıldı.

“Aras,” diye seslendim. Beni duymadı. Kımıldamadı bile.

Odanın içinde ilerleyip yatağımızın başucuna geldim ve tek bacağımı kaldırıp dizimi yatağımızın üzerine koydum. Bir kez daha, bu sefer az öncekinden daha yüksek bir sesle “Aras!” dedim.

Ağzında anlayamadığım bir şeyler geveledi. Yüzü, yastığına gömülü olduğu için sesi boğuk çıkmıştı. Gözlerimi devirdim, elimi omzuna yerleştirip onu sertçe sarstım ve “Aras!” diye bağırdım.

Yüzünü gömmüş olduğu yastığından hafifçe kaldırdı, tek gözünü açarak bana baktı. “Söyle güzelim söyle,” dedi. Sesi uykuluydu ve onu, bu kadar erken uyandırdığım için hoşnutsuzluğunu sergiliyordu.

“Sana bir şey söylemem lazım,” dedim.

Açık olan tek gözünü de kapattı, başını yeniden yastığına yasladı ve zar zor duyabildiğim bir kısıklıkta “Dinliyorum,” diye fısıldadı.

“Ben… Geciktim.”

“Güzelim,” dedi. “Bugün cumartesi biliyorsun, değil mi? Cumartesi günleri okul olmaz! Okul yoksa öğrencilerde yoktur. Ve öğrenciler yoksa öğretmenlerde öyle. Yani merak etme seni bekleyen öğrencilerin yok. Hiçbir yere gecikmedin.”

Gözlerimi bir kez daha devirdim ve onu yeniden omzundan daha sert bir şekilde sarstım. “Geciken ben değilim Aras,” dedim. “Şey… Gecikti. Anlarsın ya.”

Birkaç saniye boyunca hiç kımıldamadı ya da herhangi bir şey söylemedi. Ama sonra gözlerini fal taşı gibi açtı, yattığı yerden doğrularak doğrudan gözlerimin içine baktı. Şimdi, kömür karası gözlerinde uykudan eser yoktu. “Nasıl yani? Geciktin mi? Adet günün mü gecikti?”

“Evet!”

“Ne kadar?”

“Geçen hafta olmalıydım.”

Aras’ın gözleri sanki açılabilirlermiş gibi daha fazla açıldılar, dudaklarında kocaman bir gülümseme şekillendi. “Yani?” diye sordu. Sesi öyle titrek çıkmıştı ki iki dudağının arasından. “Ben…” diye fısıldadı. Gülümsemesi artarak bütün yüzüne yayıldı. “Allah’ım… Baba mı olacağım? Hamilesin! Hamilesin.”

Affet BeniWhere stories live. Discover now