ÖZEL BÖLÜM ♧ 5 | SON |

27.6K 895 135
                                    

Playlist: Shinedown - Second Chance 

Keyifli okumalar! :')

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Geçmişimi, bugünümü ve geleceğimi düşünüyorum. Geçmişi geçmişte bırak, derler ama bu benim için pek mümkün değil; çünkü geçmişim aslında bugünüm. Bunu çok düşündüm. Bazen hala daha düşünüyorum. Aras'a ve çocuklarıma ne zaman baksam "Acaba," diyorum. "Acaba geçmişte Aras'ı affetmeseydim şimdi bu kadar mutlu olabilecek miydim? Hayallerimi gerçekleştirmek yerine içimde daima bir pişmanlıkla mı yaşayacaktım?" Bunları düşündükçe hemen cevaplarını buluyorum. Zaten tek bir cevabı var bu sorularımın. Evet.

Eğer Aras'ı affetmemiş olsaydım bugün burada olmayacaktım. Bu kadar mutlu olmayacaktım. Eymen olmayacaktı. Beren olmayacaktı. Ama diyorum ki iyi ki Aras'a o ikinci şansı vermişim. İyi ki onu bırakmamışım, iyi ki o da beni bırakmamış. Çünkü biliyorum ki Aras benim bir parçam, canım, her şeyim.

"Anne! Anneeeee!"

Beren'in sesi kulağıma dolduğunda düşüncelerimden hızlı bir şekilde sıyrıldım. Beren koşarak bana doğru yaklaşırken bir yandan da koluyla yanaklarını kuruluyordu. Telaşla oturduğum yerden kalkıp küçük kızımın yanına gittim ve onu kucaklayıp kollarımla sıkıca sardım. "Bebeğim," diye fısıldadım. "Yine ne oldu? Ağabeyin mi bir şey yaptı?"

Beren başını bir kez salladığında yüzünü boynuma gömdü ve boynumu gözyaşlarıyla ıslatmaya başladı. Kucağımda onunla birlikte Eymen'in odasına doğru yürüdüm. Adeta babasının bir kopyası olan altı yaşındaki oğlum, odasında battaniyeler ve yemek masası örtüleriyle kurduğu çadırın içindeydi. "Eymen?" diye seslendim ona. Cevap vermedi. Derin bir iç çekip Beren'i kucağımdan indirdim ve tek dizimin üzerine çöküp Eymen'in çadırını araladım. Eymen kollarını göğsünde kavuşturmuş bir şekilde içeride Çağla'yla birlikte oturuyordu. Ona her zaman yaptığım gibi uzun uzun baktığımda "Anne ya Beren sürekli bizi rahatsız ediyor!" dedi. "Her şeye karışıyor. Değil mi Çağla?"

Çağla'ya baktım. Beste'nin yüz şekli, Enis'in ise gözlerini almıştı. Aynı Beste gibi dümdüz, kahverengi saçları vardı. Beş yaşında çok ama çok güzel küçük bir kız çocuğuydu. Beste'nin evlenmeden önce "Çocuk değil kariyer yapacağım!" lafının en büyük inkârıydı Çağla.

"Evet, Azra teyze!" dedi Çağla. "Beren az önce kolumu ısırdı!"

Gülmemek için kendimi zor tuttuğumda bu sefer Beren'e baktım. Masum masum, tatlı suratıyla bana bakarken "Öyle mi kızım?" diye sordum. Omuzlarını silkti. "Ama onlarda beni yanlarına almıyorlar anne!" dedi.

"Çünkü sen daha küçüksün!" dedi Eymen.

Beren omuzlarını düşürüp "Çağla da küçük," diyerek ona karşılık verdi.

Çağla Eymen'in yanında "Ben senden büyüğüm bir kere!" diye bağırdı.

"Ama abim hepimizden büyük!"

"Ay yeter! Güzel çocuklarım, canlarım, ciğerlerim iki dakika tartışmadan duramıyor musunuz siz? Ha oğlum?"

"Beren bizi rahatsız etmezse durabiliriz anne."

"O senin kardeşin Eymen."

"Off!"

Derin bir nefes aldım. Eymen ve Beren yeri geldiğinde çok iyi anlaşan iki kardeşken bazen iki düşmanmış gibi davranabiliyorlardı. Eymen altı yaşındaydı. Beren ise ondan iki yaş küçüktü. Aralarında çok yaş farkı yokken daha iyi anlaşmaları gerekmez miydi?

Affet BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin