65. BÖLÜM | FİNAL ♧ MUTLULUK

33.6K 887 97
                                    

Ve final bölümü...

Heyecanlı mıyım? Evet! Tir tir titreyen parmaklarımla yazıyorum bunları. Yazdığım her kelime,  buruk bir his bırakıyor geriye. Bölüm sonunda kısa bir not olacak. Okumadan geçmemenizi rica ediyorum. Umarım final sizi tatmin edebilir. ☺

Bölüm içinde geçen şarkılar;

# Baha - Aşk Yemini

# Sefarad - Seni Ne Çok Sevdiğimi

# Özdemir Erdoğan - Bana Ellerini Ver

Multimedyada final videosu var! Bir bakın derim. İyi okumalar! ☺

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

“Benim gezegenimde sana mutluluk derler.”

Yıllar önce ansızın sınıftan içeriye giren, kömür karası gözlerinin önüne indirmiş olduğu o simsiyah perdeler sayesinde ne düşündüğünü, ne hissettiğini tam anlamıyla anlamama izin vermeyen, sadece kendini düşünen, egoist ve umursamaz o çocuk, sadece birkaç saat içinde evleneceğim, onunla birlikte yeni ve tamamen birbirimize duyduğumuz aşkla tasarlanmış olan hayata adım atacağım, bana hayat bahşeden kömür karası gözlerinde aşkı, sevgiyi, mutluluğu görmeme izin veren, bizim için her şeyi yapabilecek kadar büyük ve sonsuz bir aşkla bana bağlı olan birine dönüşmüştü. 

Aras, onu ilk kez gördüğüm, tanıdığım kişiden şimdi o kadar farklıydı ki. Değişmişti. Daha doğrusu annesinin ölümünün ardından kaybettiği benliğini, asıl olduğu kişiyi, hapsettiği o dipsiz kuyudan çıkartmış, geri kazanmıştı. Bana, hiç kimsenin yaşatamadığı kadar büyük bir acıyı yaşatan Aras’la, beni hiç kimsenin hissettiremediği kadar mutlu hissettiren Aras arasında kocaman bir fark vardı. O umursamaz, kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen Aras’la, sevdiği biri için her şeyinden vazgeçebileceği, saf iyilikten meydana gelen kocaman bir kalbe sahip olan Aras arasında da kocaman bir fark vardı. Ama benim âşık olduğum Aras arasında herhangi bir fark yoktu. Aras canımı acıtırken, beni her güne çığlıklar atarak uyanmak zorunda bırakırken bile onu sevmiştim. Ben onu tanıyor olduğum her iki şekilde de sevmiştim ve ne olursa olsun sevmeye de devam edecektim. 

Aras’la ben çok fazla şey yaşamıştık. Bizi tüketen, içten içe yok eden ve her ikimizin de hatalar yapmasına neden olan, korkunç ve her hatırladığımda içimi burkan şeyler yaşamıştık. O beni çok incitmişti, bende onu. Ama bütün o yaşadıklarımızın sonunda o da beni seviyordu, bende onu. Bu her zaman böyle olacaktı. Ne yaşayacak olursak olalım biz her şeyin sonunda yine birbirimizi sevecektik. Çünkü biliyordum ki ne onsuz bir ben ne de bensiz bir o olmazdı.

Onu, her gün bir öncekinden daha çok ve daha emin seviyordum. Aras, her gün beni bir öncekinden daha çok ve daha emin seviyordu. Ve biz, birkaç saat içinde imzalarımızı bir deftere atacak, daha önce birbirimize vermiş olduğumuz sözü bugün herkesin önünde bir kez daha verecek ve bütün bunların sonrasında artık evli bir çift olacaktık.

Bugün günlerden 7 Temmuz, Aras’la birlikte ilk adımımızı atacağımız, sadece ikimizden ve birbirimize duyduğumuz aşktan ibaret olan yeni hayatımıza başlayacağımız, hiçbir zaman ne aklımdan ne de kalbimden silinmeyecek olan, benim günün sonunda tamamen ona ait olacağım bir gün. Bugün benim bu yaşıma kadar hiç olmadığım kadar mutlu ve heyecanlı olduğum bir gün.

Kalbim, göğüs kafesimin ardından hızla atıyordu. Hatta dün geceden başlamış, şimdiye kadar sürüyordu. Ellerim titriyor, birkaç dakikadan fazla ayakta duramıyordum çünkü kendimde o gücü bulamıyor, bayılacakmış gibi hissediyordum. Sağ elimi, kalbimin üzerine yerleştirdim ve kalp atışlarımı avucumda hissederken gözlerimi yumdum.

Affet BeniWhere stories live. Discover now