30. BÖLÜM ♧ KALP

25.8K 946 121
                                    

Playlist: The Chainsmokers - Kanye

Multimedya: Azra&Aras. ♥

İyi okumalar!

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

“Dünyanın en güzel ritmi, Onun senin için çarpan kalbidir.” – Bob Marley

Yorganımı başımdan çekip yattığım yerden hafifçe sağa doğru döndüğümde komodinimin üzerindeki takvimli dijital saate baktım.

10 Şubat, 2014 – 07.15

Yarıyıl tatilinin ne zaman başlayıp ne zaman bittiğini bilmiyordum. Zaman öyle çabuk geçmişti ki daha farkına varamadan ikinci dönem başlamıştı. YGS’ye iki aydan daha az bir süre kalmıştı ve benim birçok konuda eksiğim vardı. Son zamanlarda öyle çok şey yaşamıştım ki kendimi bir türlü derslerime veremiyor, eksikliklerimi kapatmak için bir uğraşta bulunamıyordum. Bu sınav benim geleceğimdi. İstediğim tek şey Aras’ın geleceğimi yok etmesine izin vermemekti. Sınavı kazanmaktan başka bir şansım yoktu. Kendimi ancak bu şekilde kurtarabilirdim. İşte bu yüzden de ondan uzak durmam gerekiyordu. Her ne kadar bu canımı tahmin edemeyeceğim kadar çok acıtsa da.

Her ne kadar hiç istemiyor olsam da okul için hazırlanmam gerektiğini bildiğimden yattığım yerden doğruldum. Bacaklarımı yatağımdan sarkıtıp çıplak ayaklarımı soğuk zemine bastım. Ardından bütün gücümü bacaklarıma vererek yatağımdan kalktım ve adımlarımı banyomuza doğru yönelttim.

Koridorun sonunda bulunan banyoya giderken mutfaktan gelen sesleri duyabiliyordum ve aldığım kokuya göre muhtemelen annem yumurtalı ekmek yapmıştı. Artık hiç kimseyle eskisi gibi değildim. Herkesle arama bir türlü yıkmayı başaramadıkları kalın duvarlar örmüştüm. Kimse o duvarların arkasına geçmeyi başaramıyordu çünkü buna izin vermiyordum. Yeniden aynı şeyleri yaşamaktan korkuyordum. Bir kere onlara olan güvenimi kaybetmiştim. Tekrar nasıl güvenebilirim bilmiyorum.

Banyonun kapısından girdikten hemen sonra kapıyı ardımdan kilitleyip üzerimdeki kalın pijamalarımdan kurtuldum ve kendimi sıcak suyun rahatlatıcı kolları altına bıraktım. Sıcak su vücudumdaki her bir kuru noktaya değerken suyun altında hareket etmeden durdum ve gözlerimi sıkıca yumdum. En son ne zaman normal bir gün geçirdiğimi düşündüm. Bu düşünce beni haftalar öncesine götürdü. Yılbaşı gecesinden önceki günler, Aras’la geçirdiğim o bir hafta. Her şey o kadar güzel, o kadar gerçek gibiydi ki yıllarca düşünsem yaşadığımız her bir şeyin aptal bir oyundan ibaret olduğu aklımın ucundan bile geçmezdi. O bir hafta içinde beni iyi hissettirmeyi başaran tek kişi Aras olmuştu. Kendimi hiç o kadar mutlu, değerli ve özel hissetmemiştim. Aras bunların her birini bana hissettirirken, sarıldığında beni seviyormuş gibiydi, sanki hisleri gerçekti. Ama değildi. Hiçbir zaman olmamıştı ve olmayacaktı da. Aras hiçbir zaman aşk nedir bilmeyecek, hiçbir zaman o duyguyu hissedemeyecekti.

Yumulu olan gözlerimi açtığımda badem kokulu şampuanımı alıp saçlarıma sürdüm ve iyice köpürttüm. Badem kokusu her bir yanı sararken saçlarımı duruladım. Yüzüme bulaşan köpükleri yok ettikten sonra ellerimi havaya kaldırıp gözlerimin hizasına getirdim ve ellerimi avuç içlerimi görebileceğim gibi yüzüme doğru çevirdim. Gözlerim sol bileğimin üzerindeki yara izine kaydığında sağ elimin parmağıyla yara izimin üzerine dokundum. Parmağımı bir ileri bir geri hareket ettirerek yara izimin üzerinde dolaştırdım. Ben hem bu yara izine hem de artık bedenimin taşımakta zorluk çektiği bu kalp acısına sonsuza dek mahkûmdum. Bileğime ne zaman baksam onu ve bana yaşattıklarını hatırlayacaktım. Acı hiçbir zaman peşimi bırakmayacaktı. Gölgem gibi nereye gidersem gideyim benimle olacaktı.

Affet BeniWhere stories live. Discover now