59. BÖLÜM ♧ KARDEŞ SÖZÜ

17K 721 51
                                    

Playlist: The XX - Shelter 

Multimedya: Savaş&Ceren.

Bölüm Şeyma için. ♥

Bölüm sonunda önemli bir not olacak, lütfen notu okumadan geçmeyin. Hepinize keyifli okumalar ve kocaman öpücükler!

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

“Yaralı doğar bütün insanlar. Anlaşılmak, sevilmek, sevecenlik diler ömrünce.” – Leyla Erbil

SAVAŞ ULUHAN - 4 SENE ÖNCE

“Hayır! Hayır, hile yaptın! Hileci!”

Buse, hemen önündeki kartları yüzüme doğru attıktan sonra küçücük kollarını göğsünün üzerinde kavuşturarak dudaklarını büzdü ve bana kaşlarını çatarak baktı. Onun bu haline gülerken, “Hile falan yapmadım. Sen kaybettin.” diye açıkladım; ama bu açıklamam onu biraz daha öfkelendirdi.

“Ben daha öndeydim. Nasıl oluyor da sen kazanabiliyorsun?”

Bana yüzünde kocaman bir soru işaretiyle bakarken, “Buse,” diye fısıldadım sessizce ve ardından da oturduğum yerden kayarak ona yanaştım. Tek kolumu omzuna doladığımda saçlarının arasına küçük bir öpücük kondurdum. “Hayatın boyunca daima her şeyi kazanabileceğini sakın düşünme. Aksi olursa kırılan, incinen taraf sen olursun. Yaşamın boyunca kazanamayacağın, mağlup olacağın bir sürü olayla karşılaşacaksın. Okulunda, işinde ya da ilerde bir gün bir sevgilin olduğunda kaybedebilirsin. Sakın kaybettiğin için üzülme. Çünkü emin ol ki kaybettiğin her şey daha iyisini kazanmana yol açacaktır.”

“Yani bir dahaki oyunda seni yenebilir miyim?”

“Tabii ki de yenebilirsin. Yenildiğin için asla ama asla pes etme. Devam et. Ne olursa olsun, tamam mı?”

Buse, göğsünde kavuşturmuş olduğu kollarını ayırdığında gülümsedi ve boynuma sıkıca sarılıp yanağımı sulu bir şekilde öptü. O, sahip olduğum ve beni seven, bana güvenen tek kişiydi. Hayatımda ondan başka hiç kimse yoktu. Annemden birkaç haftadır hiç haber alamıyorduk. Babam neredeydi, ne zaman çıkıp gelecekti bilmiyorduk. Babam hakkında bildiğim tek şey hiç beklemediğimiz bir anda ortaya çıkacağı ve her zaman yaptığı gibi hiç günahı olmayan kardeşimi ve beni döveceğiydi.

Ondan ve annemden nefret ediyordum. Bize bir kez olsun mutluluğu tattırmadıkları için, ailenin ne demek olduğunu hissettirmedikleri için nefret ediyordum. Ama en çokta kardeşimi her gece gözyaşı dökmek zorunda bıraktıkları için nefret ediyordum.

“Abi?”

Düşüncelerimden Buse’nin bana seslenmesiyle birlikte sıyrıldığımda gözlerimi onun koyu kahverengindeki gözlerine çevirdim ve “Efendim abisi?” dedim.

“Annem,” dedi. Sonrasında sesi kısıldı, gözleri yaşlarla doldu. Onu böyle görmek canımı acıttı. Daha iyi bir hayata sahip olması için elimden hiçbir şey gelmiyordu. Tek yapabildiğim onun için dua etmekti. Biraz olsun mutlu olması için dua etmek. “Annem eve ne zaman dönecek? Onu çok özledim.”

Boştaki elim yumruk halimi aldı. Annem ne kardeşime ne de bana hiçbir zaman sevgisinden bir parça vermemişti. Buna rağmen Buse onu her gün bir önceki günden daha fazla özlüyordu. Birkaç yıl önce bende öyleydim; ama artık bir şeyleri kavrayacak yaşa gelmiştim. Annem bizi sevmiyordu. Hiçbir zamanda sevmeyecekti. Biz onun için fazlalıktan başka bir şey değildik.

Affet BeniWhere stories live. Discover now