45. BÖLÜM ♧ ESPRİ

20.7K 788 184
                                    

Merhaba. :) Herkese yeniden iyi bayramlar! Umarım bayramınız iyi geçiyordur. Şahsen benimkisi, bayram mı değil mi belli değil gibi. 

Bölüm söz verdiğim gibi Buse için. ♥ ( Kendisi büyük bir Savaş sevdalısıdır. )

Multimedya: Savaş ve Azra. 

Playlist: Angus & Julia Stone - Just A Boy

Bölüm sonunda bir soru olacak. Cevaplarsanız sevinirim. İyi okumalar! ☺

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

"Ve insan sadece ölümle kaybetmez sevdiklerini." – Üstün Dökmen

Taksi her zamanki gibi Sümbül sokağın girişinde durduğunda taksimetrede yazan ücretimi şoföre uzattım ve para üstümü aldıktan hemen sonra da taksiden indim. Normalde buraya dolmuşla gelirdim ama dolmuş durakları Aras'ın evine uzak kalıyordu ve bende oraya kadar yürümek istemediğimden önüme çıkan ilk taksiyi durdurmuş, şoföre buranın adresini vermiştim. İşte şimdi de buradaydım.

Buraya dair hem kötü hem de iyi anılarım vardı. Buraya hiç gelmemiş olsaydım Savaş'la da tanışmazdım. O gün yoluma sağ taraftan değil de sol taraftan devam etseydim Savaş'ı yabancı bir adamın başına silah dayamış bir şekilde bulmayacak, o adamı kurtarmak için Savaş'ın başına taş atmayacak ve bizim hikâyemizin hiç başlamamış olmasına neden olacaktım. Ama sol taraf yerine sağ tarafa yönelmiş ve Savaş'la tanışmış, hayatımda bir yer etmesine izin vermiştim. İlk başlarda ondan deli gibi korksam da bu korkum onunla vakit geçirdiğim her günün ardından biraz daha azalmış, sonunda ise tamamen yok olmuştu.

Artık her bir metre karesine aşina olduğum sokakta hızlı adımlarla ilerliyordum. Burası Savaş'ın beni uyarmasına rağmen ikinci kez buraya geldiğimde o iğrenç adamın beni öptüğü yerdi. Tam olarak karşımdaki duvara sıkıştırmıştı beni ve iğrenç dudakları dudaklarıma kapanmış, beni zorla öpüyordu. Savaş o gün burada olmasaydı belki de o adam daha fazla ileri gidecekti. Ama Savaş o gün beni o adamın elinden kurtararak günümün kahramanı olmuştu.

Savaş'a çok şey borçluydum. Beni beladan kurtarmış, yanında kalmama izin vermiş ve iyi hissetmem için yardımcı olmuştu. Üstelik intikam almak istediği Vedat amcanın katilinin yerini bilen tek kişinin elinden kaçmasına neden olmama rağmen.

On beş dakikalık yürüyüşümün ardından sonunda Savaş'ın evinin önüne vardığımda yumruk yaptığım sağ elimle kapısını iki kez peş peşe çaldım ve Savaş'ın kapıyı açmasını beklemeye koyuldum. Ona geleceğime dair kesin bir bilgi vermemiştim. Mesajımda sadece en yakın zamanda diye bildirmiştim onu görmeye geleceğimi. Bu yüzden evde olup olmadığını bilmiyordum.

Birkaç dakika bekledikten sonra kapıyı yeniden çaldım ve bir kez daha beklemeye koyuldum. Evde değilse Araf'ta olurdu. Okulda olduğunu sanmıyordum ki zaten şu anda çoğu 12. sınıf öğrencisi izinliydi. Ne de olsa sınava sadece iki hafta kalmıştı. İki hafta sonra ki pazar günü gireceğimiz iki sınavdan birini gerçekleştirecektik. Hala eksiklerim olduğunun farkındaydım. Bu eksikliklerimi en kısa zamanda tamamlamam gerektiğini de biliyordum ama Aras'a onunla kalacağıma dair söz vermiştim. Bu yüzden Savaş'la görüştükten sonra eve uğramayı ve evden birkaç test kitabımı alıp yeniden Aras'a geri dönmeyi düşünüyordum. Kalan süremi Aras'ın evinde çalışarak geçirebilirdim. Hem onunla kalmış olurdum hem de eksikliklerimi tamamlamış olurdum.

"Zeki!"

Savaş'ın sesini işittiğimde sesin geldiği yöne hızlı bir şekilde döndüm ve onu birkaç metre ötemde buldum. Bir süre hiç kımıldamadan öylece bana bakmayı sürdürdükten sonra yürümeye başladı. Yüzüme bir gülümseme yavaşça yerleşirken bende ona doğru yürümeye başladım ve sonunda ikimizde ortada buluştuk. Hiç düşünmeden kollarımı boynuna doladım. Savaş'ta bana sıkıca sarıldı. Kollarını belime sıkıca doladı. Yüzünü saçlarımın arasına gömmüştü ve dudaklarından çıkan sıcak nefesi boynumu gıdıklıyordu.

Affet BeniWhere stories live. Discover now