22. BÖLÜM ♧ SARHOŞ

28.4K 1K 83
                                    

Playlist: Starset - My Demons 

Multimedya: Savaş ( Psikatil. ) 

Bahsettiğim WhatsApp grubuna katılmak istiyorsanız özelden mesaj atabilirsiniz. İyi okumalar! ♥

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Elinden geleni yaptıktan sonra, hala olmuyorsa, sıra ayağından geleni yapmakta: gitmek gibi mesela.” – Sunay Akın

Daha önce hiç bu kadar şiddetli bir baş ağrısı çektiğimi zannetmiyordum. Ağrı o kadar fazlaydı ki gözlerimi kapatsam ya da gözlerimi kırpsam çok daha fazlası saplanıyordu başıma. Sadece iki bardak içki içmiş ve bu hale gelmiştim. Ama Araf’taki adam bana içkinin ağır olduğunu ve kaldıramayacağımı söylemişti. Yani bütün suç her zamanki gibi bendeydi. Her ne kadar feci bir ağrı çekiyor olsam da yaptığım şey için pişman değildim. Çünkü bugün de dediğim gibi yapacağım herhangi bir şeyi sonrasında ne olacak diye düşünmeden, hemen o anda yapacaktım. Başkalarının hakkımda ne dediğini umursamayacaktım. Bu tıpkı Vampir Günlükleri’nde de olan insanlığı kapatma düğmesi gibi bir şeydi. Ben o düğmeye basmış ve bütün duygularımı yitirmiştim. Sadece nefret kalmıştı benden geriye.

Psikatil umurunda olmadığımı söylemesine rağmen şuanda beni kucağında taşıyordu. Beni orada bir başıma bırakabilirdi ama yapmamıştı. Bunun için ona minnettar bile olabilirdim. Beni taşımaya devam ederken başını eğip ona bakan gözlerime baktı. Kaşları hala çatıktı ve çenesini kasmıştı. Sinirli olduğu her halinden belliydi. Beni öldürmediği için pişman olduğunu her defasında yüzüme karşı söylüyordu. Bu sözlerinin gerçekliğine inancım fazlasıyla büyüktü. Ne de olsa başına bela olmuştum.

Kollarımı sıkıca boynuna dolayıp başımı göğsüne yasladığımda gözlerini kısıp bana ölümcül düzeydeki bakışlarından attı ama ilk kez ondan korkmayıp ilk kez bakışlarına aldırış etmeden göğsüne yaslanmaya devam ettim. O da bir şey dememeyi tercih edip sessiz kaldığında “Midem bulanıyor.” diye mırıldandım. Hem baş ağrısı hem mide bulanması hem de baş dönmesi yaşıyordum. Üçü bir arada olunca berbat bir hal alıyordu.

“Sakın.” diye tısladı. “Sakın kusayım deme yoksa o ağzını ortadan ikiye ayırırım benden demesi. Duydun mu?”

Ses tonundan ve bakışlarından içimde ne kadar kusma isteği varsa anında yok olmuştu. O kadar ciddi görünüyordu ki kusarsam ağzımı yaracağından adım kadar emindim. Bu nedenle dudaklarımı birbirine sıkıca örttüm. Ama midem kendini zorluyordu. Üzerine kusarsam bu sefer kesinlikle öleceğimi biliyordum.

Psikatil beni taşımaya devam ederken bir yandan da kendi kendine konuşuyordu ama ne dediğini anlamakta zorlanıyordum. Ağzından çıkan kelimeler kulağıma ulaşamadan anlamsızlaşıyor, tamamen saçma bir şeye dönüşüyorlardı. Sarhoş olmak bütün işlevlerimin bozulmasına neden olmuştu. Doğru düzgün konuşamıyor ya da duyamıyor, duyduğum kelimelere bir anlam yüklemekte zorlanıyordum. Konuşmaya devam ederken bir süre sonra kurduğu bir cümleye anlam verebilmiştim. “Sana ‘Yılın Malı’ ödülünü vereceğim.” demişti.

Ona gözlerimi kısarak baktım. O da bakışlarını bana çevirdiğinde korkutucu bir şekilde gülümsedi. “Sen benden daha çok hak ediyorsun. Birinciliğini elinden almak istemem.” Bunu dememin ardından zaten çatık olan kaşlarını daha çok çattı. Ona aldırmadan başımı yeniden göğsüne yaslayıp gözlerimi yumdum. Boynuna sıkıca sarılıyordum. Kaç dakikadır beni taşıdığı hakkında bir fikrim yoktu. Bir türlü gideceğimiz yere ulaşamamıştık. Artık midemdekileri daha fazla tutabileceğimi zannetmiyordum ama kendi sağlığım açısından tutmak zorunda olduğumu biliyordum.

Affet BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin