On Dokuzuncu Bölüm

169K 9.6K 6.1K
                                    

Merhaba,

Önce oy verelim.

Keyifli okumalar diliyorum 💙

💫

"Benim seni o heriften kıskandığım gibi sen de beni Su'dan kıskanmış olabilir misin?"

Savaş beni kıskanmıştı. Bunu itiraf ederken bambaşka bir soruyu da arkasına iliştirmişti.

İlk kez biri tarafından önemseniyordum. Hâliyle hislerim karmakarışıktı. Onun hislerinin hızına yetişemiyordum. Çok aceleciydi bense onun aksine daha sakin ve ağırdan alan bir yapıdaydım. Bu yüzden bocalıyor, sorguluyordum.

Kıskanmak.

Bu his bana hep yabancıydı. Kimseyi iyi manada kıskanacak kadar değer vermemiştim şu yaşıma kadar. İmrendiğim şeyler olurdu lâkin duygusal bir bağ ile kimseye karşı bu hissi beslememiştim.

Biraz öncesine kadar, diye beni irkiltti kalbim. Savaş'ı kıskanmıştım basbaya.

Kenetli duran ellerimizden ayıramadığım gözlerimi usulca onun yüzüne çıkardığımda benden bir cevap beklediğini gördüm. Dudaklarımı yavaşça aralayarak dilimle kuruluğunu giderdim. Bu hareketimle sertçe yutkundu. Etkileniyordu, etkileniyordum.

Kalbimdeki arsız çırpınışlar aslında cevabı net bir biçimde belli ediyordu. Ama bunu sesli bir biçimde dile getirmem gerekiyordu. Savaş'ın duymak istediğini biliyordum. Onun kadar açık olmak istiyordum ilk kez. Onun gibi içimde gizlemeden, olduğu gibi söylemek istiyorum.

Daha birkaç saat önce Fidan'a Savaş'a karşı hiçbir şey hissetmediğimi söylemiştim değil mi?

Unutun gitsin.

O kız resmen beni kendime getirmişti.

Savaş'ı ondan deli gibi kıskanmıştım.

İlk kez bir erkeği kıskanıyordum. Tuhaf bir duyguydu. Lâkin güçlüydü. Sizi öfkenin kıskacında esir bırakıyordu.

Kirpiklerimi geriye yatırarak direkt gözlerinin içine baktım. "Kıskandım," diye itiraf ettim.

Yalanlayacak hâlim yoktu. Hareketlerimle zaten yeterince belli etmiştim. Saklayacak bir durumu kalmamıştı. Savaş gibi net olmak istemiştim ilk kez.

Kalbim güm güm çarpıyordu. Acaba hoyrat ritimleri dışarıdan duyuluyor muydu?

Savaş kalp atışlarımı hissetse ne düşündürdü?

Göz bebeklerini saran siyah çember hızla genişlerken elimi kavrayan kemikli parmakları sıklaştı. Avcumun içinde kalan baş parmağını usulca tenime sürttü.

Bu yakınlığımız yetmiyormuş gibi hissediyordum. Kalbim arsızca fazlasına göz dikiyordu. Ama o kızın dokunduğu yanağına elimi bile sürmek istemiyordum.

Gözlerimin önünde izinsizce öpmüştü. Savaş'ın sert tepkisi hoşuma gitmişti. O kızın dokunuşlarından etkilenmesini istemezdim. Zaten onu uyarmıştı. Ancak Su duymazdan gelmeyi seçmişti. Yaptığı tacizden başka bir şey değildi.

Gözlerim seyri değişen düşüncelerim yüzünden öfkeyle kısılırken konuşmamı sürdürdüm. "Sana bu kadar yakın davranması, senin engellemelerine rağmen dokunup öpmesi canımı sıktı,"

İtiraflarımın ardı arkası kesilmiyordu. Yürek falan mı yemiştim acaba? Dilim bir açılmış, pir açılmış gibiydi.

Sanırım bugün ilk kez onu kaybetmekten korkmuştum. Ben olmazsam başkası olurdu. O etkileyici bir adamdı. Eminim ki etrafında onu beğenen birçok kadın vardı. Olmasındı. En azından ben onu bu kadar sınırlarıma dâhil etmişken başkası olmamalıydı. Düşüncelerim gitgide girift bir hâl almaya başladığında zihnimin içindeki binbir histen korktum.

155 POLİSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin