Otuzuncu Bölüm

157K 9.6K 1.7K
                                    

Keyifli okumalar diliyorum. 💎

Geçiş bölümü niteliğindedir.

Oy vermeyi unutmayın. 💘

 💘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♠️

Parmak uçlarımla kirli sakallarına dokundum. Dudaklarım hâlâ onun sıcaklığını taşıyordu.

Savaş'ın yoğun bakışları yüzümden ayrılmıyordu. Beni bambaşka diyarlara sürükleyen öpüşmemiz sonlandığında yatağın alt kısmına oturup beni de dizine oturtmuştu.

Teninin ısısını vücudumda hissettikçe yanıp kavruluyordum.

"Aşağıya inmem lâzım,"

Belimdeki parmaklarını oynayatarak beni gövdesine doğru çekti. "Yanımda durman lâzım,"

Beni tarumar eden öpüşmemiz dakikalar önce son bulmuştu ve yanaklarım yanıyordu. Birazdan aşağıya indiğimde neler olacaktı kim bilir?

"Yorgun değil misin? Duş alıp dinlen,"

Yanağımı öptü hafifçe. "Yorgunluğumu sen almak istemez misin?"

Ses tonu içimi gıdıklarken neredeyse onun bu laflarına tav olacaktım.

"Bence birazdan annen baskına gelebilir,"

Gülüşü tenime çarptı. "Seni benden kurtarmaya gelme ihtimali var,"

"Hadi sevgilim bırak beni," dedim kasıtlı olarak kullandığım sevgilim kelimesini bastırarak.

Tenimde oyalanan dudaklarının haraketleri durakladı. "Sonunda şu kelimeyi duyabildim senden," dedi boğuk sesiyle.

"Dayııı!" Mısra'nın kapının arkasından gelen bağırışıyla gözlerimi büyüterek Savaş'ın dizinden hızlıca kalktım. Adamın etkisinden nerede olduğumuzu unutmuştum resmen.

Elim ayağım birbirine dolanmış vaziyetteydi. Ayrıca nereden çıkmıştı bu çocuk?

Savaş benim telaşıma bakarak kısık bir kahkahayla güldü. "Sakin,"

Ona baygınca bakıp kapının kilidini sessizce açığımda kulp benden önce Mısra tarafından aşağıya çekildi. Küçük adımlarla odaya girerek bakışları dayısı ve benim üzerimde gidip geldi.

"Ama duş alıp benimle ilgileneceğini söylemiştin," dedi küskün bir tavırla. Bana yönelttiği sivri bakışları görünce dayısını kıskandığını anladım. "Seni çok özledim ben," dedi şımarıkça.

Savaş onu tek koluyla belinden kavrayıp kucağına aldı. Yanağını öptü şefkatle. "Asu ablan da çok özlemiş dayını," deyip bana göz kırptığında yanaklarım alevlerin arasında kalmıştı. Küçücük çocuğun yanında öyle denir miydi?

155 POLİSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin