Yirmi Dördüncü Bölüm

152K 10.3K 4.8K
                                    

Bölüm Şarkıları: Emir Can İğrek - Saman Sarısı

Rihanna - Diamonds

Merhaba,

Nasılsınız?

Keyifli okumalar diliyorum.

3100 kelimelik bölüme; 2K oy 1,5K yorum sınırı.

💫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💫

Okuldan yorgun argın çıkarak evime vardığımda içeriye girer girmez beni karşılayan korkunç manzarayla kapı eşiğinde kalakaldım.

Evim resmen harp yerine dönmüştü. Korkak adımlarla araholde ilerledim. Mutfaktaki ne kadar porselen, cam varsa parçalanarak etrafa saçılmış, salondaki koltukların kumaşları yırtılmış, bütün eşyalarım yerle bir edilmişti. Titreyen ellerimle salon kapısının pervazlarına tutundum. Aklımda tek bir soru dolanıyordu.

Kim yapmıştı tüm bunları?

Gözlerimin önünü kaplayan yaşlarla bir adım geriledim. Ya içeride hâlâ birileri varsa! Telaşla dış kapıya ilerledim ve dışarı çıkarak kapıyı kapattım. Birbirine dolanan ayaklarıma rağmen asansöre binerek zemin katın düğmesine bastım. Aynadan bembeyaz olmuş olan suratıma baktım. Korku tüm bedenimi ele geçirmişti. İlk kez böyle bir olayla karşılaşıyordum. Nasıl karşılayacağımı, ne tepki vereceğimi şaşırmıştım.

Apartmandan çıkar çıkmaz polisi arayarak ihbarda bulundum. İhbarın ardından ailemden yanımda olmasını isteyebileceğim tek insanı aramak istedim. Babamı... Benim tek sığınağım. Ama o burada değildi ki. Annemin bir akrabası vefat ettiğinden Konya'ya gitmişlerdi. Sezen de onlarlaydı. Yarın sabah döneceklerdi.

Fidan'ı aradım. Savaş hastaneden yeni çıkmıştı. Onu aramak istemedim bu yüzden.

Ancak Fidan'la konuşurken polisle konuştuğum kadar soğukkanlı olamadım. Güçsüzce merdivenin basamağına çöktüğümde artık gözyaşlarımı zapt edemiyordum. Titreyen ellerim telefonu bile tutmakta zorlanıyordu.

"Asu," dedi Fidan telaşla. "Hemen geliyorum yanına. Ağlama canım. Polise de haber vermişsin korkulacak bir durum yok, tamam mı?"

Gözlerimden akan yaşları sildim elimin sırtıyla. "Fidan," dedim kısık bir sesle. "Çabuk gel olur mu?"

Kendimi çok çaresiz hissediyordum.

"Geliyorum Asu. Kapatma telefonu. Ben yanına varıncaya kadar konuşalım,"

Burnumu çektim sessizce. "Her şeyim paramparça olmuş,"

Evimin her detayını tek başıma düzenlemiştim. Bu yüzden benim için kıymetliydi. Hepsini kendi paramla almıştım. Kimseye ihtiyaç duymadan, emeğimle yapmıştım tüm bunları.

155 POLİSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin