Otuz Dördüncü Bölüm

126K 9.2K 4.1K
                                    

Bölüm şarkıları:
Model - Sen Ona Aşıksın
Emre Aydın - Hoşça kal
Çağan Şengül / Emre Aydın - Beni Anla
Çağan Şengül - N'olur Gitme

Merhaba çiçeklerim.

7 Ocak 2022 / Okuduğunuz tarih ve saati alabilir miyim?

Oy vermeyi unutmayın. Satır arası yorumlarını bekliyorum 💜


Mutfağımda, tezgahın önünde kahvaltı için yiyecek bir şeyler hazırlayan sevgilimi izlerken içim içime sığmıyordu.

Onunla aynı çatının altında olmak bile beni mutlu ederken şimdi sanki rüyamı yaşıyorduk. Evlenmişiz ve Savaş bizim için kahvaltı hazırlıyormuş gibi hissediyordum.

"Yavrum, bu kadar biber yeter mi?"

O, kesme tahtasında doğramış olduğu taze yeşil biberleri işaret ederken küçük adımlarla tezgaha doğru ilerledim.

Onunla birlikte başlayan sabahın vermiş olduğu enerji ve içimden taşan yüksek miktarda sevgiyle yanına ulaştığımda tezgahla arasına girerek kollarımı belinin etrafına doladım.

Başımı sıcacık hislerle bezeli sert göğsüne yasladım. Bu ani sarılışımın onu şaşırttığını kasılan bedeninden anlamıştım.

Yüzümü ifadesini kaçırmamak adına yukarıya doğru kaldırarak çene kemiğimi göğsüne bastırdım.

Biçimli kaşları havalanıp ela göz bebekleriyle sorgulayıcı bakışlar atıyor olduğunu görmek beni gülümsetti.

Yüzümdeki huzurlu ifadeyi silmeden, "Sarılasım geldi," diye açıkladım kendimi.

Uzun bir süreden sonra gerçekten mutluydum. Mutluluğumu onunla paylaşmak ve çoğaltmak istiyordum.

Kalın dudakları konuşmamın akabinde muazzam bir şekilde kıvrılıp yanağındaki çukur belirginleştiğinde göğsüm minik iç çekişimle kabarıp söndü.

Mutluluk bulaşıcıydı.

Boynunu öne doğru eğerek dudaklarını saçlarımın başlangıç kısmıyla alnım arasındaki noktaya bastırdı. Uzun soluklu bir öpücük bahşettiğinde kirpiklerim titreşerek kapanmıştı.

Öpücüğünde gizlenen duygular gökyüzünden narince süzülen kar taneleri gibi kalbime usulca düştü.

Dudaklarının temasını uzaklaştırarak öptüğü yere burnunu yasladı. Ilık nefesi tenime dağılırken boğuk ve erkeksi sesiyle konuştu.

"Sen bana hep böyle sorgusuz sualsiz sarıl,"

Parmak uçlarıma basarak keskin çene kemiğiyle boynu arasındaki yere küçük bir öpücük kondurdum. "İyi ki geldin," deyiverdim.

Bu sabah evime gelişinden bahseder gibiydim ama asıl hayatıma gelişinden bahsediyordum.

Ayak tabanlarım zeminle bütünleşmeden Savaş tek koluyla belimi çevrelemiş ve ayaklarımın yerle olan bağlantısını tamamen kesmişti. Aniden gerçekleşen bu olay beni irkiltti. Beni sımsıkı tutmasına rağmen düşme endişesiyle belindeki kollarımı sıklaştırmak zorunda kaldım.

Yutkundu. "Bu kadar mutlu olacağını bilseydim daha erken gelirdim,"

Dudaklarımı biraz daha aşağılara sürükleyip onun bana hep yaptığı gibi boynundan öptüm. Kaskatı olan bedeni öpücüğün etkisiyle biraz daha gerilir gibi oldu.

155 POLİSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin