Otuz Beşinci Bölüm

119K 9.4K 4.2K
                                    

Bölüm Şarkıları:
Sezen Aksu - Yalnızca Sitem
Çağan Şengül - Ölmem Sana

Bölüm Şarkıları:Sezen Aksu - Yalnızca SitemÇağan Şengül - Ölmem Sana

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsan çektiği acıya bile aşık olurmuş.

Aşkın saf mutluluktan ibaret olmadığını en ağır şekilde öğrenmişti.

Sevdiği kadının gözlerinin aşktan değil de acının verdiği gözyaşlarından parladığını gördüğü an anlamıştı. Aşk bazen insanı şiddetli bir acıyla sınıyordu.

Yanacağını bile bile ateşe uçmak isteyen kelebek misali kırılan kalbini hiçe sayarak Asu'yu düşünmeye devam ediyordu.

Kalbinin tüm köşeleri onunla doluyken, Asu tek bir cümlesiyle her zerresiyle hükmettiği kalbe büyük bir darbe vurmuştu.

"İlişkimizi sonlandıralım."

Genç adamın içini yangın yerine çeviren iki kelime dakikalardır beyninde plağa takılı kalan bir şarkı gibi dönüp duruyordu.

Kalın dudaklarının arasından hissiz bir soluk döküldü. "Ulan hangi ilişki? Daha kaç gün oldu da siktiğimin ilişkisini bitiriyoruz!" tüm bedenini saran öfkenin kıskacındayken, bağırışıyla etraftaki birkaç kişinin bakışları üzerine dönmüştü ancak onları umursayacak hâlde değildi. "Ben senin için ailemi karşıma almaya razıydım Asu." ses tonu alçaldı.

Oysa Asu sırf bunu istemediğinden hayatından çıkmak istemişti. Savaş bunu henüz fark edemiyordu.

Asu'nun yanından öfkeyle ayrıldıktan sonra motosikleti çok ilerlemeden yol kenarında boş bir yere çekerek inmişti.

Ayakta bir sağa bir sola volta atarak öfkesini dindirmeye çalışıyordu. Tüm gücü, kuvveti çekilmişti. Adım atmaya takati yokmuş gibi hissediyordu.

"Senin ne suçun vardı güzelim... Neden tüm yükü kendi omuzlarına aldın!"

"Birlikte savaşalım," dedikçe sevdiği kadın ondan uzaklaşmıştı. Şimdiyse tamamen ipleri koparmıştı.

Elini saçlarının arasında yerleştirip kısa tutamları acımasızca çekiştirdi. Göz bebeklerini titreten yaşlar akmak için zaman kolluyordu. Kalbindeki ağırlık her geçen dakika daha çok canını yakıyordu. Başını kararan göğe doğru kaldırdı. Aldığı nefes ciğerlerine ulaşmıyordu sanki. Boğazına sarılmış bir el boğuluyormuş hissi veriyordu.

"Allah'ım ben şimdi ne yapacağım?" dedi yakarır gibi. "Her şey tepetaklak oldu. Nasıl düzelteceğim?"

Aklı durmuş gibiydi.

"Bir anda ne oldu da vazgeçti bizden. Daha birkaç gün önce konuştuk,"

Düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyordu. Yine mesaj aldığını düşündü ancak Asu bu durumu ondan saklamazdı. Bütün mesajları anında söylemişti. Kim ne yapmış olabilir diye kafa yormaya devam ederken bir anda duraksadı.

155 POLİSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin