Bölüm 42

21.9K 793 49
                                    

- Multimedyada Elijah Bianchi var. Merhaba diyin.
İyi okumalar.

-----------------

Zaman ilaç mıdır?

Yoksa kalbini yavaşça yaran yoran bir bıçak mıdır?

--------------

Çalan kapının sesini duyduğumda Vural'ın etrafıma dolanan kollarından kurtulup odanın içinde tişörtlerinden birini aramaya başladım.

"Sen dur."

Vural uykusundan uyanamamış olsa da yataktan çıkıp eşofmanını altına geçirdi ve odadan çıktı.

Geri yatsam mı diye yatakla bakıştım ancak dün gece olanlar gözümün önüne gelince birden uykumun kaçtığını fark ettim. Saate baktığımda 10'u geçtiğini gördüm. Sabahları bu kadar uyumak alışkanlığımız değildi. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Hızlıca dişlerimi fırçalarken Vural yavaşça banyonun kapısını açtı.

"Güzelim, bir misafirin var."

Şaşkınca yüzüne baktım.

"Kimmiş?"

İfadesinden hiçbir şey okunmuyordu. Poker yüzünü takınmıştı.

"Kendin görsen iyi olur. Haydi, üstünü değiştirip gel."

Merakla banyodaki işimi bitirip üstümü değiştirdim ve odadan çıktım. Salona girdiğimde gördüğüm yabancıyla kaşlarım çatıldı. Kimdi bu?

"Hoşgeldiniz." dedim tedirgin sesimle. Yaşlıca bir adamdı. Sesimi duyduğunda ayağa kalktı ve büyük ihtimalle terlemiş ellerini pantolonuna sildi.

"Merhaba."

Sesi, heyecanını ele veriyordu. Karşısındaki koltuğa geçtim ve nezaketen oturmasını bekledim. Oturduğumuzda Vural yanıma geldip oturduğum koltuğun koluna oturdu.

"Çok üzgünüm ama ben sizi çıkaramadım."

Bir yerden başlamak gerekiyordu.

"Ben... Kenan. Kenan Tokdemir."

Dudaklarım aralandı, dizimin üstünde duran elim top haline geldi, kalp atışlarım saniyede gereğinin birkaç katı atmaya başladığında gözlerimi kapatıp duyduğum şeyi sindirmeye çalıştım.

O... Babam mıydı?

Yıllar önce giden, beni ve annemi umursamadan giden, bunca zaman bir kez bile iletişime geçme gereği görmeyen ,tabi geçen sefer dışında, parasının beni yaşatacağını zanneden ama büyük ihtimalle içinde girdiğim 10 yıllık yaşamsal perhizden bile haberi olmayan babam...

Dudaklarımı ıslatıp dikkatle yüzüne baktım. Nasıl göründüğünü bilmiyordum.

50'li yaşlarında olması gerekiyordu, eğer yanlış hesaplamıyorsam. Çoğunluğu beyazlamış saçları, karizmatik durmasının belki de en büyük sebebiydi ya da yeşil gözleri. Uzun boyluydu. Kilolu ya da hastalıklı derecede zayıf değildi. Hatta fitti.

Babam, yakışıklı bir adamdı.

Dudağımı ısırdım.

"Şey... Tekrar hoşgeldiniz?"

Saçmalamak? Buyrun, tam olarak karşınızda duruyor.

Suç benim değildi. Ona nasıl davranacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Vural'ın elini omzumda hissettim. Bu onun 'Ben buradayım.' deme şekliydi.
Bir saniye. Vural'ın az önce yarı çıplak kapıyı açtığı adam babam mıydı?

BUZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin