Bölüm 53

21.2K 781 65
                                    

And I told you all my dreams and fears

And you looked at me and your eyes filled with tears

And you said those three words I'd been waiting for

You became a part of me, yeah

You're mine, for life

And I'll be by your side. We are entwined

You're mine, for life,

Hold me until we die,

I'm yours and you are mine.

(Sana tüm hayallerimi ve korkularımı anlattım,

Bana baktın ve gözlerin yaşlarla doldu.

Ardından uzun zamandır beklediğim o sözleri söyledin ve bir parçam haline geldin.

Benimsin, hayat boyunca.

Hep yanında olacağım, birbirimize dolanacağız.

Benimsin, hayat boyunca.

Ölene kadar sarıl bana

Ben seninim ve sen benimsin.)

--------------------------------------------

"Çok güzel olmuş..."

Kuyumcuda yüzüğü parmaklarımın arasında tutarken içimde dizginlenemez bir sevinç vardı. Vural bu yüzüğü kesinlikle beğenecekti.

Yüzüğü alıp çıktım ve yürürken bir fotoğrafını çekip Sevil'e attım. Yemek yemek için alışveriş merkezinin üst katına çıktım. Sonunda bir şeylere karar verip oturabildiğimde Sevil'in mesajı geldi:

"BU DELİ GÜZEL BİR ŞEY! ALLAH'IM DİBİM DÜŞTÜ RESMEN!!!"

Güldüm. Cevap vermeyecektim.

Yüzüğü Vural'a ne zaman vereceğimi bilmiyordum. Çünkü onun da bana ne zaman yüzüğümü teslim edeceği belli değildi.

Yemeğimi yiyip yapacak bir şeyim olmadığından eve gitmeyi tercih ettim. Odaya girdiğimde ilk iş yüzüğü Vural'ın bulamayacağı bir yer aradım. İyi de bu adam her şeyimin yerini benden iyi biliyordu. İç çamaşırı çekmeceme bile koyamazdım.

Düşün Mısra, düşün Mısra...

Çantam.

Çantamı asla karıştırmazdı. Basit ve güvenilir. Kutuyu en son kullandığım çantamın içine attım, çantayı da dolaptaki yerine bıraktım. Gülümseyerek üzerimi değiştirmeye koyuldum.

Birkaç gündür yapıştığım atlet şort takıntımı bugün kırarak üzerime uzun zaman sonra Vural'ın tişörtlerinden birini geçirdim. Altına bir şey giyme gereği duymadım. Şortun göreceği görevi fazlasıyla yerine getiriyordu tişört.

Saate baktım. Vural'ın gelmesine henüz vardı. Ne yapayım diye düşünürken biraz enerji harcamanın iyi bir fikir olduğunu düşündüm. Benim evimi taşırken kendi evinde de minik bir spor odası olması gerektiğini düşünen Vural'a şükrederek evin bodrum katındaki küçük odaya gittim. Bir köşede Vural'ın kum torbası, diğer köşede bir bisiklet, koşu bandı ve ağırlık takımları duruyordu.

Bir buçuk saat kadar durmadan koştuktan sonra yapılabilecek en güzel şeyi yaptım. Odaya çıkıp duş aldım.

Elime bir kitap alıp salondaki koltuğa kuruldum. Tatlı bir yorgunluk tüm bedenimi sarmışken henüz başlama fırsatını yeni bulduğum kitaba odaklanmaya çalıştım. Kürk Mantolu Madonna. Vural'ın önerisiydi.

BUZ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now