Bölüm 43

17K 870 85
                                    

Arkadaşlar bunu başa eklemem gerek, aklımdakileri unutmak istemiyorum.

Soranlar oldu, söylemeyi düşünmüyordum ancak bir sakınca yok gibi duruyor adım Sena ve 18 yaşındayım.

Şöyle bir pürüz var, bu hafta sınavlarım başlıyor ve önümüzdeki hafta perşembe gününe kadar devam edecek ardından de ufak bir geziye katılacağım o da bir hafta kadar sürecek. Yani 3 hafta için bölümler aksayacak. İsterseniz kısa kısa 2 bölüm yayımlayabilirim. İsterseniz uzun bir bölümü tüm bu hengameden sonra yazabilirim. İkisi de benim için uygun, ne düşündüğünüzü söylerseniz ben de ona göre hareket edeceğim.

Aybike mevzuyu doğru bildi, ona burdan kocaman tebrikler.

Hikayenin en başından beri aklınızda kalan kısımları bana yazar mısınız? Bu konuda ufak bir kamuoyu araştırması yapıyorum da.

Dönem dönem mesaj atıp beni deli gibi mutlu eden okurlarım, sizleri çok seviyorum, iyi ki varsınız.

Son olarak. Vural'ın Mısra'ya durmadan söylediği şarkının nakaratının şu şekil olduğunu hatırlatmam gerek:


And there's a silent storm inside me looking for a home

(İçimde kendine ev arayan sessiz bir fırtına var)

I hope that someone's gonna find me and say that I belong

(Umuyorum ki biri gelip beni bulacak ve ona ait olduğumu söyleyecek)

I'll wait forever and a life time to find I'm not alone

(Yalnız olmadığımı hissetmek için bir ömür bekledim ve sonsuza kadar bekleyeceğim)

There's a silent storm inside me, someday I'll be calm.

(İçimde sessiz bir fırtına var ama bir gün durulacağım)


Aşağıdaki yıldızlı bölümdeki incenin burada saklı olduğunu belirtmek isterim.

İyi okumalar :)

————————————————




Kayboldum kayboldu içimden o sesler

Her şeydi, son buldu kör bir hevesle...

Kendimden emin davranmak zorundaydım. İçten içe korkuyor olsam da Elijah bunu anladığı anda bana karşı kullanabilecek kadar pratik zekalı bir adamdı. Kapının eşiğinde durmaktan vazgeçip, topuklu ayakkabılarımın sesinin odada yankılanmasına izin vererek odanın içinde ilerleyip deri koltuklardan birine oturdum ve bir bacağımı diğer bacağımın üstüne attım. Oturuşumla birlikte kapı kapandı ve odada yalnız kaldık. Yüzümdeki alaycı sırıtışa karşın, aylardır bedenimi kendine ev edinmiş fırtına* tüm hiddetiyle esiyordu. İçimdeki korku daha önce hiç tatmadığım boyuttaydı. Safa'nın öleceğini duyduğumda bile bu kadar çok korktuğumu hatırlamıyorum.

Elijah yüzündeki gülümsemeden hiçbir şey kaybetmeden karşıma oturdu ve erkeksi bir biçimde bacak bacak üstüne attı. İkimiz de gardımızı asla düşürmüyorduk ama dezavantajlı olan bendim. Kuyruğumu dik tutmak zor olacaktı.

"Son gördüğümden beri güzelleşmişsin."

Hala gülümsüyor, hala içinde sakladığı kötü adamı göstermemekte direniyordu.

BUZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin