Üç

4.9K 456 180
                                    

Bölüm şarkısı: Arctic Monkeys - R U Mine?

.

.

.

.

Beni öldüren şey seninle yaşadığım her şeyin güzel hissettirmesi

.

Nefret, aşktan sonra gelen en yoğun duygulardan biridir. Sizi ele geçirmesine izin verdiğiniz zaman o duygudan kopamazsınız. Gözlerinizi kör edecek kadar güçlüdür. İlk defa nefret duygusu ile karşılaştığınız anı hatırlayın. İki göğsünüzün arasındaki o sıcaklığı, ellerinizin titremesini, başınıza saplanan o ağrıyı hatırlayın.

İliklerinize kadar yaşamdan nefret eden biriydi Kaplan Karatay. Hiçbir zaman içinde bulunduğu bu dünyayı sevememişti çünkü sevgiden önce nefret duygusunu öğrenmişti. Küçük kardeşine de ilk öğrettiği şey nefret etmeyi öğretmek olmuştu. Kaplan Karatay tüm iliklerine kadar yaşadığı nefret duygusu ile sokağın köşesinden dönüyordu.

"Kaplan! Kaplan!" Çınar arkasından koştuğu adamın sonunda kolundan yakalayıp durdurabildi.

Kaplan kolunda hissettiği parmaklar ile hızlıca tepkisini ortaya koydu. "Bırak lan!" Ondan kolunu kurtardığı anda Çınar onun üzerine bir adım giderek Kaplan'ı duvarla kendi arasına aldı. Kaplan onun aniden ona bu kadar yakınlaşması yüzünden gerilerek ona şaşkınlık ile baktı. Ne yapıyordu bu sikik herif?! Titreyen ellerini havaya kaldırıp Çınar'ı iki göğsünden ittirmek için hamlede bulunacak olsa da Çınar ondan önce davranmıştı.

"Bana bak Kaplan Karatay." Çınar boştaki elini Kaplan'ın çenesine yerleştirip onun başını kaldırdı. Kaplan'ın çenesini öyle sert kavramıştı ki Kaplan diş etlerinde acıyı hissetti. Çınar'ın güçlü parmakları çenesine baskı uyguluyordu. Yüzlerinin arasında on santimlik bir fark vardı. Kaplan sıkılan çenesi ile canı acısa da Çınar'ın gözlerine diktiği gözlerini çekmedi. Titreyen ellerini Çınar'ın iki göğsünün üzerine koyup ittirmeye çalıştı. Çınar o direndikçe çenesini daha çok sıkıyordu. Kaplan ise hem yakınlıkları yüzünden konuşamıyordu hem de Çınar'ın çenesini tutuşu buna izin vermiyordu. Çınar onun konuşamamasını fırsat bilerek onun üzerine doğru eğildi.

Dinsizin hakkından imansız gelirdi. Kaplan ne kadar bok gibi biriyse Çınar onunla baş etmek için ondan da bok bir hale bürünebilirdi. Yeter ki bu salak herif Kartal'ı ve Deniz'e herhangi bir zarar verme girişiminde bulunmamasıydı.

"Kartal artık bir Ladin. Bu demek oluyor ki benim sorumluluğum altında olan biri." Çınar parmaklarını hafifçe gevşettiğinde Kaplan'ın konuşmasını bekledi ama Kaplan sadece onu göğsünden itmeye çalışıyordu.

Kaplan kendinde konuşacak güç bulunca zorlukla "Geri ba... Çeki" dedi. Çınar onun söylediğinin tam tersini yaparak ona daha da yaklaştı. Çenesini tutmaya devam ediyordu. Aralarındaki on santimlik mesafede gittikçe yok olurken Kaplan'ın duvara yaslı olan sırtı yay gibi gerildi. Elleri ile onu ittirmeye çalışması işe yaramıyordu artık, Kaplan başını yana çevirmek istediğinde Çınar onun tekrar çenesine asıldı.

Çınar sesindeki otoriteyi ona geçirmek istercesine konuştu. "Onu üzecek herhangi bir hareket yapmayacaksın." Boy farkları yüzünden Çınar, Kaplan'a karşı üsten üsten konuşuyordu.

"İs... İstediğimi yaparım." Kaplan hiçbir şekilde Çınar'ın otoritesinden etkilenmiyordu. İnatçı tavrı ile konuşmaya çalışsa da Çınar'ın burnun dibinde ve çenesini sıkıyor oluşu onu engelliyordu.

LADİN - BXBWhere stories live. Discover now