Bir şarkı yazdım içimden, ahı sana
Anlamı yok belki senin için ama
Zaman duvarına çarptık biz yok olduk
Anılar hep zamansız mekan yok orda
Gel bak gör ne haldeyim
Sonsuz bir alemdeyim
Kimsesiz ve harabe
Gelmedi yıkım emrim
Ah!
Bak...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
.
.
.
.
Çınar, Yakarların evindeki kendi odasının kapısını açıp içeriye Kaplan ile beraber girdi. Onu odanın ortasında duran iki kişilik yatağına oturduktan sonra odanın kapısını kapattı. Üzerindeki tişörtü sırtından tek eli ile tutup çıkarırken Kaplan öylece yatağın köşesinde oturuyordu. Çınar elindeki tişörtü banyo kapısının yanında duran kirli sepetine atıp Kaplan'a doğru yürüdü. Sakin bir tonuyla konuştu.
"Duşa girmek ister misin?"
Kaplan'ın gözleri odanın içinde kısa bir süre gezindi. İki kişilik bir yatak, balkon kapısına uzanan L koltuk ve büyük gardıroptan başka bir şey yoktu. Kaplan uysal bir şekilde başını evet anlamında salladığında Çınar onda doğru elini uzattığında az önce kanattığı elinin uzattığının farkında değildi. Kaplan onun elini tutup yavaşça ayağa kalktı. Beraber banyoya ilerlediklerinde aralarında derin bir sessizlik vardı. İkisi banyonun kapısının önünde soyunurken Kaplan'ın kaşları çatık duruyordu. Üzerlerinde sadece boxerleri kalmıştı.
Çınar banyonun kapısını açıp ilk önce içeri girdi. Banyonun içi oldukça büyüktü. Bir duş kabini, bir de büyük küvet vardı. Çınar siyah cam olan duş kabinin kapısını açıp içeri girdi, Kaplan etrafı inceliyordu. Çınar ikisi için suyu ayarladı. Bu banyo Çınar'ın yaşadığı dairedeki gibi küçük değildi. Olukça büyük ve genişti. İlk defa beraber duşa girdiklerinde kabin küçük olduğu için birbirlerine çok yakın durmak zorunda kalmışlardı ama bu kabinde öyle bir dertleri olmayacaktı. Duş kabininin içine Kaplan'da girdiği zaman ikili rahat bir şekilde kabinin içinde durabiliyordu. Çınar duş başlığını düzgünce ayarladı. İkisinin üzerine de su oldukça gelmeye başladığında Çınar, Kaplan'a doğru döndü.
Duş başlığından akan su ikisinin de vücudunu ıslatmaya başladı. Çınar ıslak saçlarını bir eli ile geriye doğru taradı. Kaplan'ın sessiz oluşu hiç normal değildi. Şimdiye çoktan banyonun büyüklüğü hakkında yorumlarda bulunması gerekirdi. Çınar onun konuşmasını istiyordu ama aşağıda bahsettiği şeyler hakkında kesinlikle konuşmasını istemiyordu. Diğer yaşadıklarını duymak için kendisini daha hazır hissetmiyordu. Aslında ona karşı olan duyguları daha da yoğunlaşmadan yaşanan her şeyi duymak onun için iyi olabilirdi. Çınar bir elini Kaplan'a tekrar doğru uzattı. Kaplan gözlerini boşluğa dikmiş öylece bakıyordu. Çınar'ın elini fark etmemişti bile.
