On dört

4K 392 55
                                    

Bölüm şarkısı: Sufle - Seninle 

.

.

.

Alışık olmadığım bir hüznün kollarındayım,

İçimde bir gariplik.

Sen yoksun o yüzden,

Sensin tek eksik. 

.

.

Kartal hastaneden çıkmıştı. Kendini çok zorlamadığı sürece tek başına yürüyebiliyordu. Kenan Beyin yardımı ile odasına kadar gelebilmişti. Yatağına yavaşça yatırılırken Devrim, Deniz Hanımla konuşuyordu. "Merak etmeyin Kaplan iyi durumda. Dediğim gibi Çınar onun sinirinin geçmesini bekliyor." Devrim bir kolunu kapının girişine yasladı. Üzerinde mavi renkli bir gömlek vardı. Altındaki kot pantolon ile gömleğinin rengi net uyuyor oluşu kıyafetlerinin hepsinin uyum içinde olmasından kaynaklanıyordu. Sarışın saçlarını havaya kaldırmış, Devrim Yakar imajını üzerine geçirmiş bir haldeydi. Deniz hanım, Kartal'ın üzerine ince bir ipe örterken Kartal'ın gözleri Kenan Bey'in üzerindeydi çünkü Kenan Bey, Kartal'ın odasını inceliyordu. Lgbt bayrağına, gay konulu filmlerin, dizilerin posterlerine ve geri kalan birçok şeye göz attıktan sonra Kenan Bey'in yüzünde imalı bir gülümseme oluştu. Sahte bir öksürük sesi ile odadaki gözler kapıda duran Devrim'e çevrildi. "Kartal ile bir şey konuşmam lazım. Sonra Çınar'ın evine geçeceğim."

Deniz Hanım "Tabi oğlum" diyerek Kenan Bey ile beraber odadan çıkmak için hareketlendiklerinde Kartal elinin altındaki pikeyi stresten sıkıyordu. Hala Devrim ile olan ilişkisi annesi tarafından öğrenilirse neler olur kestiremiyordu. Bir yandan da annesinin ikisinin arasındaki ilişkiyi çoktan fark ettiğini de hissediyordu ama yine de gerim gerim geriliyordu. Bu gerilmelerinin bir diğer nedeni de Devrim'in rahat tavırlarıydı. Hiçbir şekilde kendisini gizlemiyordu. Aşk hitaplarında bulunmasa da ses tonundan bile her şey anlaşılıyordu.

Odanın içinden sadece ikisi baş başa kaldıklarında Devrim kapıyı kapatıp Kartal'ın yatağına doğru ilerledi. Evden geldiği için oldukça şık bir haldeydi Devrim. Kulağının birinde en sevdiği küpesi, boynunda küpesine uygun bir kolye, bileğinde ise siyah bir bileklik vardı. Kartal onu baştan aşağıya süzdükten sonra onun tamamen kendi tarzında biri olduğuna tekrar şahit oldu. Devrim, Kartal'ın iyi olduğuna emin olduğu için eski haline geri dönüş yapmıştı. Kartal'ın hastanede olduğu süre boyunca hep yıkık bir halde kalmıştı.

Devrim, Kartal'ın yatağına oturup mavi gözlerini sevgilisinin gözlerine dikti. Kartal onun neden böyle baktığını anlamayarak kaşlarını çattı. "Ne var?" diye bir soruda bulunduğunda Devrim sadece gözlerini büyültmek ile yetindi. Bu çocuk ne istiyordu cidden anlamayan Kartal içtiği ilaçların verdiği etki ile bir elinin tersi ile ağzını kapatıp esnedi. Devrim daha fazla bu tatlılığa dayanamayarak gülümsedi. Saçları birbirine dolaşmış, sersem bir halde olan Kartal Karatay, Devrim Yakar için dünyanın en sevimli insanıydı.

Devrim yavaşça Kartal'a yaklaşıp bir elini onun ensesine koydu. Onu kendine çekip alnına küçük ve derin bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekilip Kartal'ın yüzüne yakından baktı. Onun gerçekten iyi olduğuna emin olmak istiyordu. Kartal bir elini Devrim'in koluna koyup hafifçe gülümsedi. "Ben iyiyim." Sessizce konuştuğunda Devrim omuz silkti. Ona asla kıyamıyordu ama başkasının gözünü kırpmadan ona kıyıyor oluşu onu çok sinirlendiriyordu.

Kartal'ın yanağına sıkı ve kokusunu içine çektiği sesli bir öpücük bıraktı.

"Yavrum benim! Vahşi kuşum! Bebeğim, canı-" Devrim üst üste aşk hitaplarını sıralarken Kartal bir elini onun ağzının üzerine koyup susturdu. "Sus sus annem duyacak!" Devrim'in gülümsediği gözlerinden belli oluyordu. Dudaklarını Kartal'ın avuç içine bastırıp öptüğünde ikisi de dejavu yaşıyormuş gibi hissettiler. Devrim, Kartal'ın elini bileğinden tutup dudaklarının üzerinden çekti.

LADİN - BXBWhere stories live. Discover now