Bir şarkı yazdım içimden, ahı sana
Anlamı yok belki senin için ama
Zaman duvarına çarptık biz yok olduk
Anılar hep zamansız mekan yok orda
Gel bak gör ne haldeyim
Sonsuz bir alemdeyim
Kimsesiz ve harabe
Gelmedi yıkım emrim
Ah!
Bak...
Yeni bölümleri hızlı hızlı paylaşıyorum çünkü artık konfor alanımdayım. Bu kadar hızlı yazıp paylaşırken lütfen motivasyonumu kıracak şeyler söylemeyin. Daha önce size hiç bu istekte bulunmamıştım. İyi okumalarrr. Kiss
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Bölüm şarkısı: Gece - Gönder gelsin
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Aşkın bir tek kanıtı vardır;
o da aşığın yüreğinde yanan ateştir.
O ateş yandığı sürece zihin ve beden aşkın esiri haline gelir.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Kaplan, Kartal'ı uyandırdıktan sonra onu havaalanına götürmek için uyandırdığında Kartal'ın duvara çarpmış bir hali vardı. Vücudu kadar çok alkol almaya alışık değildi. Elini yüzünü yıkadıktan sonra gitmek için hazırlandı. Kaplan gri eşofmanın üzerine uzun kollu bir tişört geçirmişti. Sabahın bir vaktiydi. Hava soğuktu. Kartal hazırlandıktan sonra onu havaalanına bırakmak için yola çıktılar. Kartal üzerindeki kot ceketin önünü kapatmak zorunda kaldı. "Bu ne soğuk ya" diyerek yakınsa da Kaplan onu umursamadı. Kaplan'ın en sevdiği vakitlerdi. Dışarıda kimse yoktu. Hava soğuk ve temizdi. Yavaş adımlar ile taksiye binmek için yürüyorlardı. Taksiyi çağıracakları kaldırıma geldiklerinde Kartal genişçe esnedi. Cebinden telefonunu çıkarıp ekrandaki bildirimlere bakındı. Devrim'in mesajlarına girip ona haber verirken abisinin telefonuna baktığını hissetti. Başını kaldırıp Kaplan'a baktı.
