Otuz dokuz

4.5K 331 663
                                    

Bölüm şarkısı: Rei Ami - Dictator 

.

.

.

.

.

.

Cennet de sende

Cehennem de...

.

.

.

.

.

.

Deniz hanım eve geldiği zaman ilk işi mutfağa geçmek oldu. "Kartal?" diye seslendiğinde Kartal evde olduğunu belli eder şekilde ona doğru geri seslendi. Deniz hanım bu sefer "Kaplan?" dediğinde Kaplan'ın sesi evde duyulmamıştı. Deniz hanım kendi kendine "Allah Allah" diyerek Kartal'ın yanına gitti. Kartal salonda ikili koltuklardan birinde baygın bir halde yatıyordu. Telefonunu unuttuğu için kendini televizyonun başına atmıştı. Yarım bıraktığı dizilerden birini izliyordu. Deniz hanım onun yanına geldiğinde Kartal hiç yaşam belirtisi vermeden öylece yatmasını sürdürdü. Deniz hanım kendini ona kızmak için hazırlarken çalan kapı zili ile hedefini değiştirdi.

Deniz hanım kapıyı açtığında karşısında yüzü dağılmış bir halde olan Kaplan'ı görmeyi beklemiyordu. Kaplan sinirli bir halde içeri girip ayakkabılarını çıkarırken Deniz hanım herhangi bir şey söylemedi. Ne söylerse söylesin Kaplan'ın kendisi istemediği sürece anlatmayacağını biliyordu. Sinirli bir Kaplan ile uğraşmak kendi kendine tokat atmaya benzerdi.

"Abi-" Kartal heyecanlı bir şekilde salondan çıkıp koridora geldiğinde söyleyeceği her şeyi bir anda yuttu. "Abi sana ne oldu?" Kaplan'ın dudağının bir kenarı morarmış, sol yanağı kızarık, kaşında oluşan yara kurumuş bir halde Kartal'a baktı. Dağılmış saçları alnında duruyordu.

"Mehmet ile kavga ettim" dediğinde Deniz hanım ilk önce Kartal'a ardından Kaplan'a baktı. Onları koridorda bırakıp mutfağa ilerdi. Kartal duyduğu sözlerin gerçek olup olmadığından şüphe ederken annesi gayet mantıklı sözler ile Kaplan'ı sorguladı.

"Hangi dağda kurt öldü? Senin Mehmet ile aranda hiç su sızmazdı. Neden kavga ettiniz?"

Kaplan yorgun bir tavırla sırtını evin kapısına yaslayıp ellerini dizlerine yerleştirerek Deniz hanıma cevap verdi. "Geç yüklenen bir sinirlenme yaşadım."

Kartal abisine doğru yaklaşıp uzaktan onun yüzünü inceledi, onun böyle bir şey yapabilmiş olmasına asla ihtimal bile vermiyordu. "İyi misin?" diye sorduğunda Deniz hanım onların yanına geri gelip elindeki termo jel kompresini Kaplan'a uzattı. Kaplan hızla ondan geri çekilip hırçın bir halde konuştu.

"Çek elini kolunu ya, dokunma bana!"

"Abi, annem sana buz uzatıyor dokunduğu filan yok!" Kartal'da aynı hırçın tavır ile annesini korurken Kaplan kapattığı gözlerini açıp Deniz hanımın ona uzattığı mavi şeye baktı. Az önce hiç ondan kaçmamış gibi elinden termo jeli alıp konuştu.

"Olsun ben önden uyarmak için söyledim."

"Saçmalıyorsun abi, kafana çok mu vurdu?"

"Sen birde onu gör."

Kaplan hafif bir gülümseme ile söylediğinde Kartal derin bir nefes alıp verdi. Belli ki bu adam hiç uslanmayacaktı. Deniz hanım ise Kaplan'ın tavrından hiç etkilenmeyerek ikilinin başında duruşunu bozmadı. Kaplan soğuk jeli dudağının kenarına bastırdı. O sırada kapının zilinin çalması evdeki herkesi bir anda germişti. Mehmet hırsını alamayarak geri gelmiş olamazdı değil mi?

LADİN - BXBWhere stories live. Discover now