LADİN - BXB

Kırk üç

Yazar Notu: 

Yazdım ulan, sonunda yazdım.

Cinsel içerik uyarısı.

Hadi öptüm by.

.

.

.

.

.

.

.

Bölüm şarkısı: Two Feet - I feel like I'm drowning 

.

.

.

.

.

.

.

Onlar seni hak etmiyorlar

.

.

.

.

.

.

.

Antalya bu gece yağmur yağdıracağını belli eder bir havadaydı. Ne üşütüyordu nede sıcaktan bunaltıyordu. Tam olarak insanı arafta bırakan bir hali vardı. Ladin ailesinin evi Antalya'nın en zengin insanların içinde bulunduğu ormanlık bir bölgedeydi. Bu yüzden de orada hava daha sertti. Çınar Ladin, Arya spor ile yapılan maçta smaç vurduktan sonra ayağının fileye takılması yüzünden sırt üstü bir şekilde yere düşmüştü. Maçın sonunda hızlı bir röportaj verip ilk önce hastaneye götürülmüş ardından evine bırakılmıştı. Üzerindeki her şeyi çıkarıp banyoya doğru ilerlerken sırtının ağrısı yüzünden bir süre banyo kapısına bir elini koyup dinlendi. Kendi kendine oflayarak komodinin üzerindeki bilgisayarını açıp spotifyina girdi. Koca ormanın içinde sadece kendi evleri olduğu için çıplak olmasını sorun yapmıyordu. Rastgele bir şarkı açıp sesi sonuna kadar çıkardı. Odasının ses geçirmez özelliği yüzünden istediği yükseklikte şarkıyı dinleyebiliyordu. Emir Can İğrek "Yıkılsın şehrim, kazansın düşman..." diyerek şarkıya girdiğinde Çınar Ladin sırtını tutarak banyoya doğru yürüdü.

Aynı şarkıyı arabasında dinleyen Devrim Yakar açık olan camından elini dışarıya uzatıp havanının soğukluğunu ellerinde hissediyordu. Diğer eli ile de direksiyonu sıkıca tutuyordu. Hemen yanında oturan Kaplan Kartay yüzünden sadece bir camı açmıştı. Çünkü beyefendi dudaklarının arasında sigarasını yerleştirmiş gözlerini yola dikmiş bir halde "Felfenayım, perperişanım..." diyerek şarkıya eşlik ediyordu.

Kaplan, Can Polat'tan temiz bir dayak yemişti. Can Polat onu sanatsal bir şekilde dövmeye kalkıştığında onu kurtaran kişi Devrim'di. Kaplan acı ile yerde kıvranırken onu kaldırıp sağlık çalışanlarının yanına götüren kişi yine Devrim'di. Bunları yapmasının tek sebebi Çınar'dı. Eğer Çınar onu sevmiyor olsaydı onu öylece bırakıp giderdi. Devrim, Kartal'a hiçbir şekilde kıyamazken zamanında Kartal'ın ailesinden birinin onu bir hiçmiş gibi kırması içine batıyordu. Aynı duyguyu Kartal'ın Yuliya'ya karşı hissettiğinden emindi.

Devrim arabayı Ladinlerin evine yakın bir yerde durdurdu. Öylece o eve girmezlerdi. Babalarını beklemeleri gerekiyordu. Arabayı sakince durdurduğunda telefonu çalmıştı. Arayan kişinin annesi olduğunu gördüğünde kısa bir süre donuk bir halde kaldı. Kaplan, hemen karşısında duran ve çalan telefona bakıp Devrim'e kısa bir bakış attı. Ekranda kocaman bir şekilde "ANNEMMM" yazıyordu. Kaplan arabanının kapısını açıp dışarı çıkarken gözlerini tekrar Devrim'e çevirdi. Devrim'in yüzündeki ifadeden bir sorun olduğunu anlamıştı. Arabadan inip dudağının arasında ki sigarasını parmaklarının arasına alıp kapıyı sertçe kapattı. Üzerinde Devrim'in tişörtü vardı. Devrim'den daha iri bir bedene sahip olduğu için tişört üzerine tam oturmuş omuzlarının uzunluğunu ortaya çıkarmıştı. Koyu yeşil tişörtü ilk gördüğünde ben bunu giymem diye direttiğinde Devrim'in ona karşı hırlaması dolayısıyla giymek zorunda kalmıştı. Devrim gerçek anlamda Kaplan'a karşı hırlamıştı. Kaplan onun bir psikopat olduğunu düşünerek yeşil tişörtü üzerine geçirdi. Artık yeşilin her tonu ona birini hatırlatıyordu bu yüzden geriliyordu. Çok mu aşıktı yoksa çok mu takıntılıydı bilemiyordu. Hayatında ilk defa böyle bir şey yaşıyordu.