On

4.3K 397 139
                                    

Bölüm şarkısı: Panic! At The Disco - Viva Las Vengeance

.

.

.

.

Aptal, dedim içimden; neden beni beklemedin?

Aptal, dedi yüzüme karşı; kalbime söz geçiremedim.

.

.

Erdem Güven kaçıncı bardağını içtiğini bilmediği bir halde içmeye devam etti. Üzerindeki gömleğin üstten birkaç düğmesi açıktı, bardağı dudaklarından çekmeden içmeye devam etti. O kadar çok içmişti ki şu an bedenindeki tek sıvı alkoldü.

Canı çok acıyordu. Acıyı unutmak için içmek istedi. İçtikçe hisleri giderdi bedeninden. İçtikçe kendinden uzaklaşırdı. İçtikçe yıkar geçerdi tüm duvarları. Gömleğinin birkaç düğmesini daha açtığında tüm düğmelerini açmış oldu. Bardağa alkol doldurup dudaklarına götüreceği sırada mekanın içine ezbere bildiği beden girdi. Erdem Bey hiç umursamadan bardağı dudaklarına götürüp bardağın sonunu görene kadar kafasına dikti.

"Sana inanmıyorum Erdem." Şebnem Hanım, Erdem Bey'in karşısına bir hırsla oturup elindeki çantayı masaya bıraktı. "Şu haline bir bak!" Kırmızı ojeli işaret parmağı ile Erdem Bey'in üzerini gösterdi. Erdem Bey onu umursamadığını belli eder gibi omuz silkti. Geriye yaslanıp bir elini oflayarak saçlarından geçirdi.

"Ne oluyor Allah aşkına ya! Yuliya yıllarca hamile kalmamak için elinden geleni yaptıktan sonra Barış'tan hamile kalıyor. Kenan yıllarca her şeyine katlandığı kadın ile boşanıyor. Söylemeliyim ki, daha önce boşanmaları lazımdı. Peki sen? Sende yıllarca beklediğin adam sana geliyor ve elinin tersi ile itiyor musun? Ayyy şaka gibisininiz valla."

Şebnem hanım üzerindeki siyah dar elbisesi ile tamamen bir kraliçe gibi görünüyordu. Karşısındaki adam ise ona tamamen zıt bir şekilde tüm gemileri Karadeniz de batmış bir halde görünüyordu. Şebnem hanım masaya gelen garsona bir bakış attı. "Bebeğim bana kırmızı şarap getirir misin?"

Genç garson Şebnem hanıma başını sallayarak tepki verdiğinde Şebnem hanım ona güzel bir gülümseme gönderdi. Garson bey bir an bu gülüşe boşlukta yakalandığı için Erdem Bey'in bitirdiği şişeden birini yanlışlıkla düşürdü.

Şebnem hanım karşısında titreyen şapşal erkeklere bayıldığı için garsonu keyifle izledi. Garson tüm şişleri ve bardakları alıp giderken Şebnem hanıma bakmayı unutmamıştı. Şebnem hanım, garsona hafifçe göz kırptı.

"Şebnem.."

"Hım.."

"Yaşı küçük."

"Eee yani?"

"Şebnem!"

"Ay sanane be! Kenan'da senden büyük!"

"Kenan'ı sikeyim."

"Ay inşallah!"

Şebnem hanım keyifle geriye yaslanıp karşısındaki adama baktı. Erdem Bey'in sarhoş hali ile bu dünyada ilgilenebilecek iki insan vardı. Biri Kenan Bey, biride Şebnem hanımdı.

Kenan Bey, Erdem Bey ve Şebnem Hanım üniversitede bir topluluk sayesinde tanışmış ve asla ayrılmamışlardı. Yuliya'yı Kenan Bey bulup aralarında getirmişti. Şebnem hanım arkadaş gruplarının arasında ki merkez kişiydi. Herkes ona derdini anlatır çözüm bulmasını isterdi. Şebnem hanımda ben psikolog buyum diyerek onları kovalasa da iki güzel lafa tav olan biri olduğu için bu kovalaması kısa sürüyordu.

LADİN - BXBWhere stories live. Discover now