Otuz üç

4.6K 364 523
                                    

Yazar Notu:

Otuz üçç, otuzz üçç, Mersiin, Mersinn!

Çınar ve Kaplan'ın çocukluklarını deşmeye başladıkça bu kitaba herhangi bir uyarı koyup koymamak konusunda kararsız kaldım. Bu konu hakkında ne dersiniz? 

Kissss bırakma alanı. 😼💚

 😼💚

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

.

.

.

.

.

Bölüm şarkısı: Sena Şener - Porselen kalbim

.

.

.

.

.

.

Buradaki en bol şey,

çocukluğunu yitirmiş çocuklar...

.

Tüm çocukluğunu yitirmiş çocuklara selam olsun!

.

.

.

.

.

Ölüme en çok yaklaşan insanlar bu hayatın değerini bilirler derler. Kaplan Karatay her zaman ki gibi genele uyman karakteri ile sigarasını dudaklarının arasına yerleştirdi. Ölüme yaklaşmak yerine ölümün ta kendisi olduğu zamanlar vardı.

Artun Yalova tarafından kaçırıldıktan sonra elleri, kolları bağlanmış, ağzına bir bez parçası tıkılmış halde küçük bir odanın içine fırlatılmıştı. Kafasını çok sert bir şekilde yere vurduğu için kafasının içinde dehşet bir ağrı vardı. Ağrının verdiği şiddet ile bağırmak istese de ağzına tıkalı olan bez parçası ona izin vermiyordu. Dişlerini bez parçasına geçirip acı ile inledi. Burnundan sertçe nefes alıp vermeye çalışıyordu. Küçük bedeni ölüme çok yaklaşmıştı ama Kaplan Karatay hiçbir zaman öyle kolay pes eden biri olmamıştı. Hırsından ağlamaya başlamıştı ama gözlerinden yaşların düştüğünün farkında bile değildi.

Ellerini çözmek için yerde kendi çapında çırpındı ama boş yere enerjisini harcıyordu. Kafasını yere koyup kendine süre tanıdığı zaman bedenindeki o yorgunluk ile karşı karşıya kaldı. Nabzını boğazında hissediyordu. Gözlerinden düşen yaşlar yüzünü ıslatırken bir yandan da korku ile terliyordu. Bedeni havanın soğukluğundan değil içinde bulunduğu anın verdiği korku ile titriyordu.

Sırtını yere koymak için döndüğünde yediği dayağın verdiği o ağrı ile sızlandı. Küçük bedeni bunları hak etmemişti. Ayaklarını uzatabildiği kadar uzattı. O pis adamlar Kaplan'ın on yaşında bir çocuk olduğunu bilmelerine rağmen ondan korkuyorlardı. Bu yüzden onun ayaklarını bile bağlamışlardı. Kaplan'ın üzerinde okul forması altında kumaş pantolonu mahvolmuş bir haldeydi. Burada değil okulda olması gerekiyordu. Tamam okulu pek sevmezdi ama bu halde olmaktansa okulda olabilirdi. Orada da güvende değildi. Kaplan hiçbir yerde güvende değildi. Hırlayarak doğrulmaya çalıştı ama yine başaramamıştı. Gözlerini zar zor açıp odanın içini aydınlatan küçük pencereye doğru başını çevirdi. Gün yeni doğuyor olmalıydı. Tüm geceyi Artun'un adamlarının oyuncağı olarak geçirmişti. Nefesini düzenlemeye çalıştı. Düzensiz nefesler yüzünden bedeni kendine gelemiyordu. 

LADİN - BXBWhere stories live. Discover now