Kırk iki

3.4K 317 306
                                    

Bölüm şarkısı: Halsey - Walls could talk 

.

.

.

.

.

Bilmezler nasıl aradık birbirimizi

Bilmezler nasıl sevdik

İki yitik hasret

İki parça can...

.

.

.

.

.

.

.

Arya sporun arenasından yapılan maçı Ladin spor ezici bir üstünlük gösteremese de Arya spora geçit vermemişti. Ladin spor sezonun ilk maçında galibiyetin kutlarken Berkay babasından gizli bir şekilde maçı izlemeye gelmişti. Üniversite sınavına iki haftadan az kalmıştı. Evde sıkı denetim altına alınmış olsa da Berkay bir şekilde evden çıkmayı başarıyordu. Berkay, Ladin sporun çalışanları sayesinde Ladin sporun sporcularının kullanacağı soyunma odasına girebildi. Üzerine aşırı bir utangaçlık vardı. Sarhoş olduğu gece yaptıkları her aklına geldiğinde kriz geçirecek gibi oluyordu. Elindeki bir tane kırmızı gülü ve mektubu Atakan'ın spor çantasında atmaktayken duyduğu sesler yüzünden eli ayağına dolaştı, gül ve mektubu bırakıp soyunma odasından hızla kaçtı. Kafasındaki şapkayı iyice yüzüne kadar indirirken üzerindeki sweatin kapüşonlusunu da kafasına geçiriyordu ki çarptığı beden ile irkildi. Kafasını saniyelik kaldırıp indirirken özür diledi. 

Tam olarak Atakan'a yakalanmamak için kaçarken Atakan'a çarpması çok özeldi. Atakan bir omzuna formasını asmış üstü çıplak bir halde Berkay'a doğru eğildi. Şapka yüzünden onu göremese de artık onu yürüyüşünden bile tanır bir hale gelmişti.

Berkay "Senden çok hoşlanıyorum" diyerek kızarık dudaklarını Atakan'ın dudaklarına bastırmak istediğinde Atakan başını çevirmişti. Bu yüzden Berkay, Atakan'ın yanağını öpmek zorunda kaldı. Atakan sitem eder bir tonda  "Berkay, çok sarhoşsun" dese de Berkay onu dinlemiyordu. Atakan üzerine atlamış olan çocuğu bir kolu ile tutup arabaya doğru yürütmeye çalışıyordu. Berkay bir anda durdu. "Seni bu kadar..." Derken kollarını iki yana açtı o sırada dengesini kaybederek geri Atakan'a yapıştı. Kollarını açarak hala ne kadar sevdiğini göstermeye çalışıyordu. "Bu kadar, bu kadar çok seviyorum." Atakan onun yürüyemeyeceğini anlayarak onu tek hamlede kucağına aldığında Berkay uçuyormuş gibi sesler çıkardı. "Fiyuu fiyuuu..."

"Berkay? Sensin değil mi?"

Berkay yerin yarılıp içine girme planları yaparken Atakan onun yüzünü kapattığı şapkayı tutup havaya kaldırdı. 

Atakan, Berkay'ı yatağa yatırırken Berkay ona çatık kaşları ile bakıyordu. Atakan onun zar zor açık duran gözlerinden her an uyuya kalacağını anlamıştı. Ona anlayış ile gülümsedi. Berkay onun gülümsemesini yakaladığı zaman elini kaldırıp "Gülme, zaten moralim bozuk" dedi. Atakan temiz kıyafetleri ona doğru uzattıktan sonra dudaklarını birbirine bastırıp gülümsememeye çalıştı. "Neden moralin bozuk diye sorsana!" Atakan yavaşça onun yanına oturdu. Alnına yapışık olan kumral kıvırcık saçlarını geriye doğru tararken bedenindeki alkolün verdiği etki ile bedeni yanıyordu. "Neden moralin bozuk güzelim?" 

Berkay küçücük koridor yüzünden Atakan'dan kaçamayacağını fark ederek derin bir nefes alıp duruşunu dikleştirdi. Yanakları şimdiden kıpkırmızı olmuştu bile. O kendinden emin ve kafa tutmaya hazır olan Berkay gitmiş yerine utangaç Berkay gelmişti.

LADİN - BXBWhere stories live. Discover now