Kırk

3.6K 287 263
                                    

Yazar Notu:

Ladinsiz geçen on gün boyunca ne yaptığınızı hemen bu satıra dökülünnnn.

Ben on gün boyunca tatil ve düğün karışımı anlar yaşadım.

Artık Ladin'in içine bir düğün sahnesi sıkıştırmam gerektiğini düşünüyorum. Düğünde olabilecek şeyleri düşündükçe yüzümde aptal bir sırıtma oluşuyor.

VM'de olduğu gibi Ladin'de de her şeyi yavaş yavaş işliyorum. Biliyorum okumak istediğiniz sahneler var ama o sahnelere VM'de ki gibi daha çok bölüm var. Siz ki 69 bölüm boyunca Kartal Karatay ve Devrim Yakar kiss i beklemiş insanlarsınız dksjhfksdjhfsd.

Size daha önce de Ladin'in VM gibi 100 bölüm olacağını söylemiştim o yüzden herkes sakit olsun.

Neysee seviyom sizi kiss.

.

.

.

.

.

.

.

Bölüm şarkısı: Temas - Kusursuz bir gün

.

.

.

.

.

.

Güneşin güzel olması,

Ona bakmanın tehlikeli olmadığı anlamına gelmez.

.

.

.

.

Çınar bahçe kapısından geçip eve doğru yürümeye başladığında Arı kulübesinden çıkıp Çınar'a doğru havladı. Gece olduğu için hizmetliler onu bağlamıştı. Çınar yönünü değiştirip artık yaşlanmış ve oldukça büyümüş olan evin tek evcil havyana yöneldi. Arı, Çınar'ı gördüğü için mutluluğunu birkaç havlama ile belirti. Çınar onun kafasını, boynunu, gövdesini severken yüzünde hiçbir ifade yoktu. Düşünceler içindeydi. Ladin kimliğine geri dönmüştü. Köpeğine tüm sevgisini verdikten sonra ondan uzaklaşıp eve doğru yürüdü. Arının arkasından birkaç kez havlasa da Çınar dönüp ona bakmamıştı. Arı sanki yaklaşan bir felaketin uyarını yapıyordu. Çınar geç geldiği için başına gelecekleri az çok tahmin edebiliyordu ama yine de tahmin edemeyeceği şeylerinde olma ihtimalini göz önünde bulunduruyordu. Üzerindeki takım elbise bedenini şimdiden sıkmaya başlamıştı.

"Hoş geldiniz Çınar bey."

"Hoş buldum." Hizmetlilerine selam verip onların yönlendirmesi ile salona doğru ilerledi. Eve geleceği için arabada tekrar üzerini değiştirmiş takım elbisesini giymişti. Büyük salona geçerken takım elbisenin ceketinin bir düğmesini saygı ile geçirdi. Şekillenmiş saçları, pürüzsüz yüzü buraya gelmeden önce duş aldığını belli ediyordu.

Meral hanım salonun en görkemli koltuğunda oturmuş Çınar'ın içeri girişini izledi. Çınar ilk önce annesine başı ile selam verip etrafa bakmadan onun yanındaki koltuğa oturmak için ilerlediğinde Meral hanım bir elini kaldırıp onun oturmasını engelledi.

"Misafirimize de selam ver."

Çınar annesinden gelen emir ile yerde duran bakışlarını kaldırıp annesinin işaret ettiği yere baktı. Sevimli bir ses tonu kulaklarına ulaştı. Çınar'ın yeşil gözleri çocukluk arkadaşı Mina'nın kahverengi gözleri ile buluştuğunda Çınar yavaşça yutkundu. "Merhaba Çınar, hoş geldin." Çınar kendisine doğru uzatılan küçük eli havada bırakmayarak kızın elini sıktığında gözleri kısa bir süre annesine döndü. Onun yanındaki koltuğa yerleşirken gerilmişti. Annesinin sosyetenin en ünlü kızını buraya getirdiğine inanamıyordu. Diğer inanamadığı şey ise kızın Hera'ya çok benziyor oluşuydu. Hera'nın daha seksi hali gibiydi. Mina'yı en son gördüğünde ilkokula gidiyorlardı. Şimdi ise üniversite bitirmişlerdi.

LADİN - BXBWhere stories live. Discover now