37│Güzel Denilen Kapı

1.6K 157 448
                                    

Bilmek beni büyütür
Bilmemek bana zarar verir
Unutmak beni özgürleştirir
Suicide/É. Lévé

Niçin ağlarız hala? Onca zaman sonra bile

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Niçin ağlarız hala? Onca zaman sonra bile.
Hatırlarım, yüzünde taşıdığı mevsimleri,
Güneş doğmayan geceleri,
Kırılmayı,
Dikiş tutmamayı,
Ve kalbin dilsiz kalmış sesini.
Niçin ağlatır hala? Onca zaman sonra bile.
Hatırlar mı, ayrılığın bile aşkı terk edişini,
Yüreğin bana uzanan ellerini,
Avuçlarımdaki kanı,
Korktuğumu,
Uzattığım ellerimden geçen titremeyi.
Niçin ağlarım hala?
Onca zaman sonra bile.
Niçin ağlatır hala?
Zaten hiç bana gelmemişse.

Sonsuzluk aldatıcıdır, yanıltır, kandırır, yüz üstü bırakır.

Yarım kalırsın, yarında kalırsın, kapıların ardında kalırsın.

Çok uzaklarda görünen ışıltılı kentlerin varlığından bir haber olduğum zamanlar vardı. Wilde oralara, Tanrı'nın kenti derdi ama çok uzaklarda olduğunu özellikle vurgulardı.

İnsanın gözünü kamaştıran, kusurları yok sayan, karanlıklar içinde kalana bile kapılarını açan, belki de yaşamı anlamlı kılan bir yerdi ama ben o kadar yersiz ve yurtsuzdum ki yaşamı anlamlı kılan hiçbir şeyin bende karşılığı kalmamıştı.

Yeri geliyordu, yaşamın kendisi bile anlamsızdı.

Uzaklardaki Tanrı'nın kentine bir sonsuzluğa bakar gibi bakıyordum. Çok uzaktı, koşsam yetişemezdim. Karanlıktaydım ve ait olamama korkum önümde bir duvar gibi yükselmişti. İnsanlar tarafından dışlanan bir ruhtan, kentlere ait olmasını bekleyemezdin. Issızlık onun ilk adı olur, kulağına fısıldanan isim de anlamını yitirirdi.

Yalnızlık orada olurdu, kalabalık bir kente bakarken yalnızlığı hissetmek hep daha kolaydı.

Kimse yokken hissedilen duygunun adı ise bambaşka olurdu. Bazıları buna yıkım derdi. Yıkılan da yıkımın altında kalan da yıkımın kendisi de aynı kişi olurdu. Orada başka kimse olmazdı çünkü. Karanlıkta atılan çığlığı duyan kimse yoksa, insanın kendi içine yıkılmaktan başka çaresi kalmazdı. Bazı insanları çok güzel yıkarlardı.

Tanrı'nın kenti uzaklarda ışıldamaya devam ederdi. Birileri kendi içine yıkılan enkazın altında çırpınırken diğerleri oralarda gülümserdi. Duygular acımasızlaşırdı. Öfkeyle titreyen bir el taşları fırlatırdı. Bir pencere parçalara ayrılırken başını uzatıp kim bu diye bakan olmazdı. Işıkların önüne kalın bir perde daha çekilirdi. Gülüşler kahkahaya dönüşürdü. Uzaklar, hep uzaklarda kalırdı sonra.

YILDIZLARIN ISTIRABIWhere stories live. Discover now