39│Kan Şerbeti Sarhoşluğu

1.5K 154 276
                                    

Sana yaptığımız şeylerden sonra bin yıl yaşasan bile asla toparlanamayacaksın. Bir daha asla sıradan insanların duygularına sahip olamayacaksın. İçindeki her şey ölü olacak.
Nineteen Eighty-Four/G. Orwell

Yalnızlık böyle bir şey işte,Eline aldığın kalem,Çalmayan kapının devleşmesi,Işıkların israfı geceye,Gölgesinin insana yetmesi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yalnızlık böyle bir şey işte,
Eline aldığın kalem,
Çalmayan kapının devleşmesi,
Işıkların israfı geceye,
Gölgesinin insana yetmesi.
Pencereden sesler duymak,
Ama ait olamamak seslere,
Bir bitki çayı sarhoşluğu,
Duyulan özlem ayak sesine.
Yalnızlık böyle bir şey işte.
Konuşması insanın bir kendine,
Ama duyulmaması çıkan seslerin,
Kimseye iç çektirmeyen bir parfümün ziyanı,
Birbirini takip etmesi yalnız kalan nefeslerin.

Aslında karanlık, yıldızların söyleyemediği her şeyin yazılı olduğu yerdir.

Gözlerimizin değdiği gökyüzünde göz alıcı ışıklar vardır, ardından güneş batar ve insanın göremediği ne varsa orada kalır.

Saniyeler yaralı bir kuşun aldığı nefeslerin seyrekliğinde akarken her yaralı nefeste bir yıldız doğar gökyüzünde. Karanlığın içinde ve karanlığa yakışan bir güzellikte.

Yıldızların ışığı gökyüzüne az geldiğinde sessizliği ve boşluğu görmek hep çok kolaydır. Gece olduğunda dünyanın üzerine öyle mutlak bir karanlık çöker ki aşık bir kalbin saçtığı ışık bile gökyüzünün karanlığını alt etmeye yetmez. Gerçeklerse hep karanlığa yazılmıştır. Bu yüzden ışıklar söndüğünde insan yüzleşir kendiyle. Hapsolduğu karanlıkta kaçtığı her şeyle baş başadır.

Bilirsin aslında, sorarlar sana orada ne gördün diye.

Dersin ki; karanlıktı, görülecek bir şey yoktu. Görüyordum ama gözlerim kapalı gibiydi, karanlıktı sonuçta. Karanlıktan ne beklenir ki?

Bu bahane zihnine işler de insanın, kalbine işlediği görülmemiştir hiç. Zihnin kapattığı kapıya kalbin kulağını dayadığı çok olmuştur.

Gözlerin göremediğini bile görmüş kadar bilip anlamak vardır bu hayatta.

Bilirsin aslında, sorarlar sana orada ne gördün diye.

Dersin ki; çok şey vardı ve ruhum bunu kaldıramadı. Karanlıkta yazılanı okumak avuçlarıma konan gerçeklerden daha sancılıydı çünkü kolaylıkla değil de avuçlarıma bıraktığı ağır yaralarla geldi bana.

YILDIZLARIN ISTIRABIWhere stories live. Discover now