Bölüm 210: Ölmek istiyorsan eğer, ne olur beni de yanında götür

77 29 20
                                    

Dört saat sonra, Qi Yan'ın zehirlenmesi yeniden harlandı.

Nangong Jingnu o birkaç imparatorluk doktorunun ve çocuk asistanların Qi Yan'ı büyük bir kuvvet uygulayarak yatağa bastırmasını izlerken tüm kalbiyle, Qi Yan'ın yerine bunları çekebilmeyi diledi.

Qi Yan'ı zehirleyen kişi yakalandığında onun canını asla ama asla bağışlamayacağına dair yemin etti. Kim olursa olsun, ona bu yaptığını canıyla ödetecekti! Gökteki yaşlı Efendi yahut Cehennem Kralı dahi Qi Yan'ı onun yanından alamazdı.

Ding You da büyük bir ikilemin içindeydi. Bir yandan, Qi Yan'ın çektiği acıyı dindirebilmek için imparatorluk hastanesinin panzehri hızlıca üretebilmesini umuyordu. Diğer yandan, sonucundan memnun kaldığı çalışmasının o yaşlı adamlar tarafından çözülmesini istemiyordu.

Lakin dikkatle ve durmadan izlemekte olan bunca göz varken Ding You'nun Qi Yan'a panzehri içirmesine imkan yoktu. Ayrıyeten, Ding You şöyle düşünüyordu: Rui Beyi'nin üç aylık yas süresi henüz dolmamıştı. Nangong Jingnu'nun ne kadar acelesi olursa olsun önlerindeki birkaç günü bekleyemeyeceği bir boyutta olmasa gerekti. Qi Yan yedi günlük bağırsak büken hapı diğer bazı ayarlamalar uğruna erken içmiş olabilirdi, panzehri düşüncesizce verirse onun planlarını bozabilirdi.

Ding You acı içindeki Qi Yan'a bakarken kendi kendine uzun bir iç çekti: Qi Yan'ın intikam konusundaki kararlılığına hayranlık duyuyordu ve insanların kalplerinin bu denli anlaşılması güç oluşu karşısında iç geçiriyordu.

Nangong Jingnu bir kez daha kendi işe yaramazlığından tiksindi. Sevdiği insanı bile doğru düzgün koruyamıyordu.

Fakat burada dikilmekten başka, hiçbir konuda yardımı dokunmuyordu.

Qi Yan'ın kesinlikle kurtarılacağına canı gönülden inanıyordu. Eğer... Eğeri falan yoktu. Nangong Jingnu öyle düşünüyordu.

Nangong Jingnu: "İmparatorluk doktoru bileşenleri ayırmaya gideli ne kadar oldu?"

Hastane Sorumlusu: "Yaklaşık sekiz saat."

Nangong Jingnu: "Neden hâlâ geri dönmedi?"

Hastane Sorumlusu Wang: "Ekselansları, lütfen sakinleşin... Bu çok önemli bir süreç. Etkili bir panzehir ancak isabetli bir analizle elde edilebilir. Bu, Lord Fuma'nın güvenliğini ilgilendiriyor; aceleye getirilemez."

Nangong Jingnu: "Fuma'nın hayatı tehlikede mi?"

Hastane Sorumlusu Wang: "Ekselanslarına cevap veriyorum, bu yaşlı kulun kanaatine göre Lord Fuma acı çekiyor olsa da, şimdilik yaşamını tehdit etmiyor."

Nangong Jingnu'nun gözlerinden bir ışık geçti: zehirleyen kişi Qi Yan'a karşı nasıl derin bir kin güdüyordu böyle? Cehennem azabı yaşatan böylesi bir zehir verecek kadar mıydı?

Yedi günlük bağırsak büken hap Ding You'nun beş elementin arasındaki karşılıklı kısıtlama prensibini kullanarak ürettiği bir şeydi ve karnın içindeki yedi organı hedefine alırdı. Yedi zehirli bitki ile bir katalitik maddenin karışımından oluşuyordu; bu da sırasıyla bağırsaklar, dalak, mide, akciğerler, böbrek, karaciğer ve kalbe zarar veriyordu. Yedinci güne gelince zehir sadece kalpte birikecekti. Katalitik maddenin de etkisiyle, hayati organları komple patlatacaktı.

Yedi günlük bağırsak büken hap Ding You'nun elinden çıkmış en iyi çalışmaydı ve ilginç bir yanı vardı ki: yalnızca karışmış zehirli bitkileri çözümleyen panzehirler buna karşı işlevsizdi. Katalitik madde olarak kullanılan zehirsiz bitkilerin analiz edilmesini gerektiriyordu. İşte böyle, halihazırda kendini sınırlayan karışım hap, o bitkinin katalizi olmadan insan vücudu içerisinde kendini yavaşça etkisiz kılardı.

Clear and Muddy Loss of Love [GL] - II. KısımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin