Bölüm 249: Kadın olma suçu

96 18 12
                                    

On beş gün sonra, Wei Krallığı'nın başkentine ilk kar düştü. Nangong Shunu çoktan Xiao-Die'yi başkentten çıkarıp kendi adına tahsis edilmiş bölgeye götürmüştü. Yola çıkmalarından önce Nangong Shunu Xiao-Die'ye bir kez Yuxiao'yu görmesi için özel bir izin vermişti. Fakat görüşme sırasında Xiao-Die bir hizmetçi kılığında Nangong Shunu'nun peşinden geldiği için kızına tek bir cümle dahi edememişti. Yuxiao'ya bakarken Xiao-Die'nin gözyaşları birkaç kez gözlerinin çevresinde dönmeye başladı. Yuxiao'nun tuhaf bir şeyler fark etmesinden korktuğu için baştan sona kadar başını eğik tutmuştu, fakat kızına tekrar bakabileceği tek bir saniyeyi bile kaçırmaya dayanamıyordu. Büyük bir ikilemdi.

Neyse ki Nangong Shunu Xiao-Die'nin aklından geçenleri anlamıştı, bu nedenle Yuxiao'nun dikkatini dağıtmak için onu kucağına aldı. Nangong Shunu sıklıkla Xiao-Die'yi Yuxiao'nun durumu hakkında bilgilendiriyordu. Nangong Jingnu'nun Yuxiao'yu kendi çocuğu olarak gördüğünü duyduğunda Xiao-Die'nin içinde karmaşık duygular oluşmuştu. İki evladını dünyaya getirdiği sırada zihinsel durumu çılgınlığa kapılmış bir haldeydi ve bir anne olarak görevini ve sorumluluğunu en ufak bir şekilde dahi yerine getirmediği söylenebilirdi. Neyse ki Nangong Shunu bunu onun yerine ziyadesiyle telafi etmişti.

Tıpkı Nangong Shunu'nun söylediği gibiydi: Yuxiao ışıl ışıl ve akıllıydı. Çok mutlu bir hayat sürüyordu.

Artık Xiao-Die onu kendi gözleriyle gördüğü için biraz rahatlamıştı. Elinden tek gelen Yuxiao'ya bir şey söyleyecek niteliğe sahip olmadığı için sessizlik içinde arkasından bakmak olsa da Xiao-Die biliyordu ki bu Yuxiao için en iyisiydi. Öz annesini bilmesi ona ancak gereksiz kaygılar ve sıkıntılar getirirdi.

Xiao-Die aslında Qi Yan'a veda etmeyi istiyordu fakat Nangong Shunu onu bu dürtüyü gerçekleştirmekten vazgeçirdi. Meclisin fırtına gibi köpürüyor olmasına rağmen Nangong Shunu Xiao-Die'yi gayet iyi bir biçimde korumuştu. Xiao-Die'ye rüzgarın sesi dahi ulaşmamıştı.

Vakit geç oluyordu ve ikisinin yarın sabah yola çıkmaları gerekiyordu. Nangong Shunu sonunda gönülsüzce Yuxiao'yu yere bıraktı, ardından başını okşadı, "Yuxiao, küçük teyzen yarın kendi hususi arazisine gidecek. Bundan sonra seni sadece yılda bir görebileceğim..."

Yuxiao anında onu bırakmayı reddetti. Nangong Shunu'nun kollarına atıldı, "Teyze gitme, Yuxiao senden ayrılmaya dayanamaz!"

Xiao-Die'nin gözyaşları anında akmaya başladı. Yüzünü başka tarafa çevirdi. Nangong Shunu'nun da etkilendiği belli oluyordu, Yuxiao'ya sarılırken teskin etmeye çalıştı, "Teyzen de senden ayrılmaya dayanamıyor, ama Majesteleri adıma bir arazi tanıdığı için gitmeli ve bir süre orada kalmalıyım ne de olsa. Birkaç yıl içinde geri başkente dönerim..."

Qi Yuxiao: "Gidemezsin, gidemezsin, teyze gitme."

Nangong Shunu: "Teyzen sana her ay mektup yazacağına söz veriyor, hem sana oranın yerel hediyelerinden de alırım. Her yıl bir kez seni görmeye geleceğim. Biraz büyüdüğünde teyzen kesinlikle Majestelerinden senin bir süreliğine gelip benim yanımda kalmana izin vermesini rica edeceğim. Böylesi iyi olmaz mı?"

Qi Yuxiao yüksek sesle ağlamaya başladı. Nangong Shunu'ya sımsıkı sarıldı, "İyi olmaz, teyze gitme, Yuxiao teyzesini kendi arazisine göndermiyor işte, ühühühü..."

Nangong Shunu'nun gözyaşları da akmaya başladı. Uzunca bir süre Yuxiao'ya sarılarak onu teskin etti. O da Yuxiao'yu bırakmaya dayanamıyordu. Bu çocuğun Xiao-Die'den bir parça oluşu bir kenara, bebekliğinden beri ona son derece yakındı. Nangong Shunu hayatı boyunca bir çocuk sahibi olamayacaktı, bu yüzden Yuxiao'ya hep kendi kızıymış gibi davranmıştı.

Fakat başkentin durumu şu an tam bir muammaydı ve meclisten gelen bazı söylentiler duymuştu. Eğer burada kalmaya devam ederlerse Xiao-Die tehlikeye girebilirdi. Xiao-Die onun her şeyiydi ve Nangong Shunu Agula'ya ona çok iyi bakacağına dair söz vermişti. Fırtınadan sakınmak için kendi arazisine gitmek üzere yola çıkması gerekiyordu.

Clear and Muddy Loss of Love [GL] - II. KısımWhere stories live. Discover now