Clear and Muddy Loss of Love [GL] - II. Kısım

Bölüm 236: Bir kez olsun yürekten gelerek söylenen sözler

Chengqi birinci yıl, dokuzuncu ay, sekizinci gün.

En Büyük Prenses Chionghua ve Büyük Zhenbei General Beyi imparatora sadık birlikleri geri You vilayetine doğru yola çıkardı. İmparatorun emniyeti düşünüldüğünden, onun yerine İmparatorluk Eşi Qi Yan onlara başkentin on beş mil ötesine kadar eşlik edecekti.

Qi Yan Jinhuaiwu'nun sırtında giderken yanında olan Shangguan Wu gülümseyerek, "Bacanağımın at sürerkenki duruşu fazlasıyla iyi. Seni yıllardır tanıyor olmasa bu Bey bacanağımın öncesinde talim yapmadığına inanamazdı!" dedi.

Qi Yan: "O zamanlar Luo'nun kuzeyindeki durum aciliyet arz ediyordu. At sırtında gece gündüz yol gitmek, sonra yine at sırtında başkente dönmek zorunda kaldık. Her ne kadar epey zorlayıcı olsa da, bu sayede biraz at sürme becerisi edinebildim. Gizli bir nimetmiş denebilir."

Shangguan Wu başını arkaya atıp kahkaha attı, ardından yüksek ve net bir sesle, "Bacanağım sahiden sıra dışı bir insan. Bu Bey bir general ailesinde hayata gözlerini açtı ve çocukluğundan beri otuz yılı aşkın süredir çevresi atlarla çevriliydi. Lakin at sürme duruşu açısından bu Bey boy ölçüşemeyerek iç çekiyor," dedi.

Qi Yan: "Büyük bacanağım latife ediyor, içi boş bir gösteri benimkisi. Ciddileşecek olsak büyük bacanağımı tek bir turda dahi geçemeyebilirim."

Shangguan Wu bir kez daha cesurca güldü, "Bacanağım, bir ara seninle düello yapalım."

Shangguan Wu'nun gür bir sesi vardı ve talim alanlarında bağırmaya alışmıştı. Rüzgarın etkisiyle sesi hatırı sayılır uzaklıktaki yerlerden bile duyulabilirdi. Yalnızca sakin bir sohbet bile ediyor olsa epeyce insan onun dediklerini duyardı.

Nangong Sunu aracın perdesini kaldırarak, "Wu-ge, sessiz ol biraz. Çıkardığın gürültüyle uyandırdın Youhe'yı!" dedi.

Shangguan Wu ahmakça gülümsedi, fakat artık konuşmayı bıraktı.

Göz açıp kapayıncaya dek başkentin on beş mil uzağındaki çardağa varmışlardı. Eşlikçi kafile durdu. Nangong Sunu da at arabasından indi.

Qi Yan o ikisinin karşısında eğildi, "Da-jie, büyük bacanağım. Size anca buraya kadar eşlik edebilirim. Lütfen kendinize iyi bakın. You vilayetine vardığınızda buraya bir haberci yollayın, Majesteleri endişeye kapılmasın."

Nangong Sunu: "Yollayacağız. Sen ve Majesteleri aynı kalpten ve bedendensiniz, İmparatorluk Eşi Majestelerinden yardımını esirgemesin. Onun kendini fazla yormasına engel ol."

Qi Yan: "Da-jie, için rahat olsun. Elbette elimden gelenin en iyisini yapacağım."

Nangong Sunu Shangguan Wu'nun desteğiyle at arabasına bindi. Qi Yan kafilenin uzaklaşarak gözden kaybolmasını seyretti, ardından eşlikçi grubu geri başkente yönlendirdi.

Shangguan Wu atından inerek at arabasına bindi. Parmaklarını uzatıp Shangguan Youhe'nın tombul yanağını dürttü. Shangguan Wu'ya göre: bir oğul sahibi olmakla kız evlat sahibi olmak ona bambaşka hisler yaşatmıştı. Kızı olduğundan beri Shangguan Wu kelimelerini daha özenle seçiyordu.

Nangong Sunu kundaktaki Shangguan Youhe'yı sallarken, "Hakikaten hoyrat bir kalbin var. Qi Yuanjun'un statüsünü unuttun mu? Orada burada bacanak diye hitap etmen fazla sıkı fıkı duruyor," diyerek dert yandı.

Shangguan Wu: "O kadar önemli bir mevzu mu bu? Niye, İmparatorun Eşi olunca benim bacanağım oluşu değişti mi sanki?"

Nangong Sunu: "Neyse boş ver, zaten böyle basit bir mesele pek sorun teşkil etmez. Sadece, ben bile Qi Yuanjun'un nasıl bir insan olduğunu anlayamıyorum. Majesteleri de ona çok düşkün, yani saygılı olmak her zaman için iyi olur. Az önce çok fazla seyirci göz vardı ama sen yine de şüphe uyandırmaktan kaçınmaya yanaşmadın. Artık bu hanedanlıktaki farklı bir soyadı taşıyan ilk Bey olduğun için ilgilerin odağındasın. You vilayetinden gelen bizler Komutan hanesinin gittiği yoldan gitmemek adına daha bile dikkatli olmalıyız!"