Bölüm 268: On sene daha ne olduğunu anlamadan geçmişti

57 16 12
                                    

Nangong Jingnu bilinçsizce ileriye doğru bir adım attı, sonra tekrar durdu. Qi Yan'ın şu anki haline daha önce birçok kez şahitlik etmişti. Ne zaman hasta olsa Nangong Jingnu onun yanında olurdu. Ona destek olur, onunla ilgilenirdi. Ama bu sefer... yapamamıştı.

Nangong Jingnu: "Geç otur."

Qi Yan: "Majestelerine teşekkürler."

Nangong Jingnu Qi Yan'ın yatağın kenarına tutunarak yavaşça geri oturmasını izledi. Kalbine dolan histen hiç hoşlanmamıştı.

Qi Yan ta ilk saraylar bölgesine girdiği günden beri irili ufaklı hastalıklar geçirip duruyordu. İmparatorluk sarayının fengshui'si ile onun sekizli doğum numaraları çakışıyor olabilirdi. Soğuk Saray da kasvetli bir yerdi, istirahate çekilmiş birinin kalacağı türden bir mekan değildi... Kalbindeki isteksizliği bastırıp ikisi için de daha iyi olacak bir seçim yapmalıydı.

Nangong Jingnu bir sandalye çekip Qi Yan'ın önüne oturdu. İkisi bir an bakıştılar, fakat ilk söze giren yine de Nangong Jingnu oldu, "Seninle konuşmak istediğim bir şey var..." Sonra bir an duraklayıp kendi isteğiyle açıkladı, "Ama, senin arkandan iş çevirmiş değilim. O sırada Huainan'daydın, seninle üzerine konuşacak fırsatım olmadı."

Qi Yan: "Mm."

Nangong Jingnu: "Jiya ile bir anlaşma yaparak onu geri Luo'nun kuzeyine yolladım ve nehir kıyısına Jiya'dan haber geldiği gibi doğal hendeği aşıp geçecek zırhlı süvarilerden oluşan bir birlik yerleştirdim. Eğer Jiya Luo'nun kuzeyindeki durumu kontrol altına almayı başarırsa onu Kuzeyin Dokuz Vilayetinin Genel Valisi olarak atayacağım, bir sonraki nesile miras bırakabilecek. Jiya da bana bir söz verdi: gerçekten Kuzeyin Dokuz Vilayetinin Genel Valisi yapılırsa hayatta olduğu sürece her yıl vergi ödeyecek ve asla başkaldırmayacak."

Qi Yan'ın kaşları bir miktar havaya kalktı. Yumruğunun arkasından birkaç defa öksürdü ve şöyle yanıtladı, "Şu sıralar Luo'nun kuzeyindeki toprakların donu da çözülüyordur. Orada pek ağaç bulunmaz, yani savaş gemisi inşa etmelerine imkan yok. Meclis tampon etkisi görecek bir yıl kazandı."

Nangong Jingnu: "Jiya'ya güvenmiyor musun?"

Qi Yan: "Ondan değil, sadece, Anujin'e kıyasla Jiya ile başa çıkmak daha zor olabilir."

Nangong Jingnu da hemfikirdi, "Diğer şeyler bir yana, Jiya gerçekten de önemli bir şahsiyet. Kahraman bile denebilir. En azından doğru vakti beklemesini biliyor ve kalbimden geçen istekten haberdar. Elde edeceği en büyük çıkarı sağlama almak adına karşıdaki kişinin taleplerine cevap vermeyi biliyor, bu kısım ortalama bir insanın başarabileceği bir şey değil."

Qi Yan sessizce iç çekti, "Doğru."

Nangong Jingnu dalıp gitmiş gibi anlatmaya devam etti, "Krallık deposunun dibi göründü, hem doğal hem de insan eliyle çıkarılan afetler bitmek bilmiyor ve kim bilir eski saltanattan kalan prensesin eli nereye kadar ulaşıyor. Ben... Luo'nun kuzeyinin tekrar soruna yol açmasını istemiyorum. Bir kaplan yetiştirip sonradan pişman olmak gibi bir olasılık da var ama bir kereliğine Jiya üzerinden bahse girmeye hazırım. Sadece üç-beş yılda bile, ben..." Nangong Jingnu aniden durdu. Şunu demek istemişti: elinde üç-beş yıl daha olsaydı, ayaklanma çıkarsalar dahi Çimenli Ovaları halledecek kabiliyete sahipti. (Ç/N: Son cümle hariç Nangong Jingnu resmi kişi zamiri ile "ben" dedi)

Ama sözcükler dudaklarına ulaştığında birden karşısındaki bu insanın başka bir kimliğe daha sahip olduğunu hatırladı- Çimenli Ovalar Kağanı'nın kızı.

Qi Yan Nangong Jingnu'nun ne demek istediğini az buçuk anlamıştı. Gözlerindeki gerginliği görünce Qi Yan'ın dudaklarının kenarları kıvrıldı, ardından başka bir tarafa baktı. Ama içini bir kayıp duygusu kaplamıştı.

Clear and Muddy Loss of Love [GL] - II. KısımDonde viven las historias. Descúbrelo ahora