Bölüm 235: En baştan başlamak her zaman için zordu

84 24 49
                                    

Chen Chuansi gittiğinde, Qi Yan kendi başına çalışma odasına geldi. Masaya oturup bir sürü şey hakkında düşünmeye koyuldu.

Nangong Jingnu'yu birçok konuda yüzüstü bırakmıştı, yani böyle bir muamele görmeyi hak ediyordu. Ve her ne kadar Xiao-Die Yüce Kurul'un zindanında tutuklu olsa da, zarar görmemişti. Ayrıca o hücre Yüce Kurul'un zindanındaki en iyi şartlara sahip hücreydi. Kız kardeşinin iyi olduğunu bildiği için Qi Yan artık çok daha sakindi. Sadece, Nangong Shunu'nun bir an evvel kendine gelmesini umuyordu. O kendine geldiği sürece Xiao-Die de güvende olacaktı.

Xiao-Die'nin hücrede bir köşeye büzüşmüş haline ait görüntü tekrar tekrar Qi Yan'ın zihninde canlandı. Kuzey Jing Krallığı'nın yıkımının üstünden çoktan on sekiz yıl geçmişti. Qi Yan son on sekiz yıldır adım adım ilerleyerek buraya kadar gelmişti ve her ne kadar intikamı uğruna her türden zorluğa göğüs gerdiğini söyleyemese de, yolun her aşaması yine de kalp için birer ıstırap sayılırdı. Bugün tüm Wei Krallığı'nın böyle bir durumda olmasında Qi Yan'ın belli bir miktar "katkısı" olduğu söylenebilirdi. Qi Yan küçükken intikamına ait sahnelerin hayalini bile kurardı ve en büyük dileği Çimenli Ovalar ile ebeveynlerinin intikamını almaktı. Şimdi ise, kan borcunun yarıdan fazlası ödetilmişti... Buna rağmen hayal ettiği kadar müthiş hissettirmiyor gibiydi.

Birbiri ardına gelen başarılarıyla beraber duyguları da değişmişti. Böylesine karmaşık bir his hakkında birileriyle konuşmasına imkan yoktu.

Qi Yan Yüce Kurul'un zindanının içinde bir köşeye kıvrılmış, dışarıya tek bir adım dahi atmayı reddeden Xiao-Die'ye baktığında; kalbinin derinliklerinde, kendine bakıyor gibi olmuştu...

Qi Yan kız kardeşinin hislerini anlıyordu. Kendisi de aynı durumda değil miydi? Sadece, Xiao-Die dürüst bir şekilde ve alnının akıyla pişmanlığını ve utancını gösterebilirken onun tek yapabildiği, kendi kalbinde kendisi için bir hapishane çizmekti.

Qi Yan biliyordu ki bu böyle devam ederse Xiao-Die de intikam tarafından prangaya vurulacaktı. Kendisinin yaşadıkları yeterdi. Qi Yan Xiao-Die'nin mutlu bir şekilde yaşayabilmesini, geçmişi ve Jing ile Wei arasındaki farkları bir kanara bırakmasını umuyordu.

Nangong Shunu Xiao-Die'yi bir kadın olarak kabul edebildiğine ve Xiao-Die'nin de onu sevdiğine göre, bu durumun üzerine titrenmeliydi.

Kalanını ise... Bir jiejie olarak Qi Yan'a bıraksındı.

Eğer Nangong Shunu iyileşebilirse, Qi Yan kız kardeşini ikna etmeyi, Xiao-Die'yi Nangong Shunu'ya gerçek kimliğini itiraf ettirmeyi planlıyordu. Her ne kadar bu biraz riskli olsa da, Qi Yan'ın Nangong Shunu'yu tanıdığı kadarıyla, bu sırrı ifşa etmezdi. Ayrıca bu, Nangong Shunu'nun dertlerinden temelli olarak kurtulup Xiao-Die'yi anlamasının tek yoluydu.

O zaman gelince Nangong Shunu'dan Xiao-Die'yi ona tanınmış bölgeye götürmesini isteyecekti. Başkentten, bu girdaptan çok uzaklardaki bir yere götürmesini.

Eğer Nangong Shunu iyileşemezse... Doğal olarak Qi Yan'ın da kız kardeşini korumasının bir yolu vardı. Elinde koz namına Jiya bulunuyordu. Nangong Rang'ın ölümünden sonra Arka Saray'daki cariyeler yavaş yavaş saraylar bölgesini terk etmişti, fakat ailesinden kimse tarafından geri alınmayan Jiya hariçti. Nangong Jingnu da onun için bir emir çıkarmamıştı.

Xiao-Die ne de olsa Yuxiao'nun öz annesiydi, olsa olsa sürgün edilirdi... Sonra Qi Yan Sifang bankasının güçlerini yollayarak Xiao-Die'yle aynı surette ve benzer görünüşteki bir kadın bulmalarını sağlayıp onun yerini aldırtabilirdi. Ardından biraz gümüş kullanarak bu kadının sürgün yolunda bir vadiye düşerek ölmesini ya da dengesini kaybedip suya düşmesini sağlardı... Ölü kişi aksini ispatlayamazdı.

Clear and Muddy Loss of Love [GL] - II. KısımOnde histórias criam vida. Descubra agora