Bölüm 261: Yetkililer imparatoru köşeye sıkıştırır

75 20 8
                                    

Nangong Jingnu meclis toplantısını oracıkta bitirdi ve imparatorluk çalışma odasına döndü. Ne var ki o meclis yetkililerinin onu öylece bırakmak gibi bir niyetleri yoktu.

Peşinden gitmekle kalmayıp imparatorluk çalışma odasının dışında hep birlikte diz çöktüler. Bir hadım gelip rapor verdiğinde Nangong Jingnu'nun öfkeyle sıktığı dişleri acıdı. Soğukça, "Diz çökmeyi çok istiyorlarsa bırak çöksünler!" dedi.

Hadım gerisin geri çıktı, ardından gidip Xing Jingfu'ya tavsiyede bulundu, "Efendi Baş Katip, Majestelerinin siniri tepesinde. Dördüncü aya geldiğimiz halde toprak hâlâ buz gibi. Efendiler kendilerine dikkat etsin, malikanelerinize dönüp dinlenseniz daha iyi olur, sağlığınızdan olmayasınız."

Xing Jingfu soğukça homurdandı ve haklı taraf olduğunu düşünen bir tonda, "Bu yaşlı yetkili sırf vazifesine dönmek için yas dönemini erken bitirmeyi göze alıp vefasız bir oğul olarak kötü bir şöhret edinme riskini aldı," dedi, "Soğuk esen rüzgardan mı korkacak? Eğer Majesteleri bugün onay vermezse bu yaşlı yetkilinin burada diz çökerken ölmesinde ne sakınca olacak?"

Sol Danışman Lu Boyan bir ilke imza atarak konuşmaya dahil oldu, "Efendi Baş Katip haklı. Krallık krallık olmaktan çıkarsa yetkililer ne işe yarayacak ki? Bugün ölüm pahasına itiraz etmek zorundayız!"

Yazınsal yetkililer arasındaki en yüksek rütbeli iki kişi diyeceklerini demişti. Diğerleri artık istese de oradan ayrılamazdı.

Bunu gören hadım çaresizce iç geçirdi, ardından arkasını dönüp gitti.

Göz açıp kapayıncaya dek dört saat geçmişti. Dışarıdaki insanlar çoktan sağa sola eğilmeye başlamıştı, ama kimse gitmiyordu. Çalışma odasının içindeki Nangong Jingnu da öfkesini yatıştıramıyordu. Kalkıp kağıttan pencereye doğru gitti ve işaret parmağını sokarak bir delik oluşturdu. Ufak delikten dışarı bakarken daha yarısına geldiğinde kalbi buz kesti.

O an anladı ki... Bu sefer onu koruyamazdı.

Vekil Savaş Bakanı Qin De dışında üçüncü seviye ve üstündeki bütün yazınsal yetkililer odanın dışında diz çökmekteydi. Jin vilayetinden gelen yetkililer bile bu grubun içerisindeydi.

Artık hiçbir şeye kulak asmayan ve umursamayan Prenses Nangong Jingnu değildi. Eskiden gök yıkılsa tepesine düşmesin diye tutan İmparator babası vardı; dizgin tanımaz ve fevri, özgür ve hafif yaşamasına olanak sağlayan.

Ama şimdi Wei Krallığı'nın tepesine düşmesin diye göğü kendisi tutmak zorundaydı. Dışarıda diz çökenlerin hepsi olmazsa olmaz yetkililerdi, meclisin yapı temelleriydi!

Ne demişler: su tekneyi karşı sahile de taşıyabilirdi, ters düz de edebilirdi. Eğer bu böyle devam ederse meclis hiç şüphesiz sarsılacaktı. Meclisin biraz bile sarsılması demek dünyada zelzele olması demekti.

Yazınsal yetkililer meclisin yarısını oluşturuyordu. Eğer onlara bir şey olursa krallığın yarısının işi biterdi!

Nangong Jingnu mırıldandı, "Neden geri döndün... Neden geri dönmek zorundaydın?"

Qi Yan'ın kırbaçlanırkenki inatçı bakışları Nangong Jingnu'nun gözlerinin önünde belirdi ve kalbi bir kez daha acıyla sancıdı. Benden o kadar nefret ediyorsan... neden geri döndün?

İmparator babamı öldürmek sana yetmedi mi? Tatmin olmak için benim dayanılmaz acılar içinde kıvrandığımı mı görmen gerekiyordu?

Bugüne dek Nangong Jingnu hâlâ Qi Yan'ın niye kararlı bir şekilde meclise döndüğünü anlayamamıştı. Yeterince zeki olmadığından değildi, zaten hayatının son demlerinde olan İmparator babasını bizzat Qi Yan'ın öldürdüğünü öğrendiği içindi. Nangong Jingnu artık ona güvenmeye cüret edemezdi.

Clear and Muddy Loss of Love [GL] - II. KısımWhere stories live. Discover now