Clear and Muddy Loss of Love [GL] - II. Kısım

Bölüm 232: Fâni tozdan uzakta doğruca üç ömürle neticelenme

Ç/N: 三衢哭孙员外 [唐] 罗隐 Sān qú kū sūn yuánwài [táng] luō yǐn'den alıntı.

Qi Yan'a bakarken Nangong Jingnu'nun gözleri kristaller gibi parlıyordu; itimat ve hayranlığa benzer bir şeyle ışıldıyordu. Qi Yan onun bakışlarına karşılık vermeye cesaret edemeyerek başını başka tarafa çevirdi.

Nangong Jingnu pazarlık etmeye başladı, "Yuanjun, meclise dön ve bana yardım et, tamam mı? Senin Arka Saray'da durman hiç şüphesiz bir ejderhayı sığ sulara kıstırmak gibi bir şey. Yeteneğin ancak mecliste gerçek anlamda ortaya koyulabilir."

Qi Yan'ın dudaklarının kenarları kıvrıldı, ardından sakince, "Bu kul asla o 'ejderha' olmaya cüret edemez. Majesteleri mübalağa ediyor," dedi.

Fakat Nangong Jingnu Qi Yan'ın konuyu saptırmasına izin vermedi. Bir kez daha sordu, "Mecliste hangi mevkiyi istersen seçebilirsin, gerisini bana bırak."

Qi Yan: "Majesteleri, bu kul sana Arka Saray'dan da yardım edebilir. Ne olursa olsun kurallara uyulmalıdır, Arka Saray siyasete müdahale edemez. Kaldı ki bu kul önceden de söylemişti. Bu kulun meclise girmesi anca Majestelerini ve yüksek yetkilileri daha da çok sıkıntıya soktuğuyla kalır."

Qi Yan'ın bu konuda kararlı olduğunu gören Nangong Jingnu daha fazla uzatmadı. Fakat yine de biraz hayal kırıklığına uğramıştı ve anlayamıyordu: Qi Yan neden birdenbire yetkili olma isteğini kaybetmişti ki? Qi Yan onun kadın imparator pozisyonuna geçebilmesi için inanılmaz çabalar sarf etmişti, fakat Nangong Jingnu onca sıkıntının ardından nihayet tahta çıkmışken Qi Yan'ın tavrındaki değişim niyeydi?

Qi Yan Nangong Jingnu'nun duygularını sezmişti fakat onun da kendi problemleri vardı. Arka Saray'da kapalı kaldığı ve kendini dışarıya göstermediği sürece Çimenli Ovalar tarafı hâlâ bir miktar dizgin tanıyacaktı. Düşüncesizce ayaklanma çıkarmayacaklardı. Eğer Qi Yan meclise dönerse, Çimenli Ovalara isyan çıkarmaları için işaret yollamakla aynı şey olurdu. Şu anda krallığın deposu boştu ve vilayetlere de barış ortamı hakim değildi. Çimenli Ovalar bir kez ayaklandığında, Wei Krallığı'nın direnmekte çok zorlanması muhtemeldi.

Nangong Jingnu ne kadar denerse denesin sebebini bulamadı fakat Qi Yan'ı zorlamayı da istemiyordu, bu yüzden iş birliği yaparak konuyu değiştirdi.

Nangong Jingnu: "Az önce bulduğun fikir harikaydı, ama öyle bir günde yapılabilecek bir şey değil. Afet durumu bir anlık gecikmeyi bile affetmez, yüz binlerce vatandaş yardım bekliyor. Sonuç olarak gümüş toplanmadan önce acil yardım yollamanın bir yolunu bulmak zorundayız."

Qi Yan'ın aklında çoktan bir fikir vardı, fakat fikrini Nangong Jingnu'ya söylemedi. Qi Yan Nangong Jingnu'nun her şeyde kendisine bel bağlamasına izin veremezdi. Ne kadar çok kurnazlık ve zor durumlarla başa çıkma becerisi sergilerse Nangong Jingnu da onu meclise döndürmeyi o kadar isteyecekti. Ayrıca Qi Yan meclisteki o yüksek yetkililerin kendisinden aşağı kalır yanı olmadığına inanıyordu...

Qi Yan: "Anında güzel fikirlerle çıkagelmeyi bu kul da başaramıyor. Baş Katip'i ve altı bakanlıktan efendileri çağırıp birlikte müzakere etmeye ne dersin? Bu kulun önerisini de tartışmak için öne sür, belki efendilere biraz ilham verir."

Nangong Jingnu: "Peki o zaman, ben Ganquan Sarayı'na gideyim. Sen dinlenmene bak."

Qi Yan: "Majestelerini saygıyla uğurluyorum."

Nangong Jingnu: "Dışarısı karanlık, bana eşlik etme. Önümüzdeki günlerde işler yoğun bir hal alacak, ben..."

Qi Yan: "Yoğun işler hallolunca Majesteleri tekrar bu kulu görmeye gelebilir. Bu kul burada, bu Chengchao Sarayı'nda Majestelerini bekleyecek."