Bölüm 279: Ben bilmeden gelip geçmişti

66 11 2
                                    

Ç/N: Başlık 李商隐《锦瑟》İşlemeli Arp şiirinden bir alıntı. Ayrıca 15. bölümün başlığıyla aynı, qijing'in ilk karşılaşması olmuştu o bölümde.

İki saat sonra You vilayeti askerleri düzinelerce siyah giyimli ve maskeli insan cesediyle birlikte bir grup keşiş getirerek dağdan inmişti.

You vilayeti askerleri cesetleri bir yere atarken yardımcı komutan Nangong Jingnu'nun önüne diz çöktü, "Majesteleri, suikastçıların hepsi 'sıfır ağızlı'ydı. Bu komutan emri yerine getiremedi, tek biri bile sağ bırakılamadı. Majesteleri lütfen cezamı kessin."

Nangong Sunu açıkladı, "Majesteleri, 'sıfır ağızlı' tabiri, dilleri sökülmüş ve dişlerinin arasındaki boşluklara zehir paketçikleri sıkıştırılmış profesyonel katilleri anlatmak için kullanılır. Bir görevde başarısız olurlarsa ısırıp o paketleri patlatarak anında ölürler."

Nangong Jingnu: "Durum buysa zaten içlerinden birini sağ bırakmanın pek bir anlamı olmazmış. Cesetlerin hepsini bir at arabasına yükleyin ve ipucu elde edilebilir mi diye bakmaları için Ceza Bakanlığına iletin."

You vilayeti askerleri: "Anlaşıldı."

Nangong Jingnu başını çevirip bir baktığında Nangong Shunu'nun Qi Yuxiao'yu kollarının arasında tuttuğunu ve gözlerini kapattığını gördü.

Nangong Jingnu: "Er-jie, sen Yuxiao'yu at arabasına götür. Bir dakika bekleyin."

Nangong Shunu başıyla onayladı, ardından Qi Yuxiao'yu at arabasına çıkardı. Nangong Jingnu tekrar kalabalığa göz gezdirdi. Çok sayıda meclis yetkilisinin darmadağınık halde olduğunu ve birkaçının da yaralı olduğunu gördü, fakat aşina olduğu birkaç yüz hâlâ oradaydı. İçi biraz rahatladı, "Linjiang Beyi'ni gören oldu mu?"

Nangong Bao kalabalığın arasından sıyrıldı ve "Majesteleri" diye seslendi. Nangong Jingnu'nun gözleri ışıldadı ve onu yanına çağırdı, "Sekiz numara, gel buraya."

Nangong Bao Nangong Jingnu'nun yanına geldi. Nangong Jingnu Nangong Bao'nun kollarını iki yandan tutup dikkatle inceledikten sonra derin bir nefes verdi, "İyisin, çok şükür."

Nangong Bao'nun yüzünde gergin bir gülümseme belirdi. Gözlerini kaçırdı, "Majestelerine endişesi için teşekkürler."

Nangong Jingnu daha derinlemesine düşünmedi, aralarındaki nahoş havaya verip geçiştirdi. Aradan biraz zaman geçtiğinde sekiz numarayla arasının muhakkak düzeleceğine inanıyordu. Ne de olsa sekiz numara henüz gençti; etraflıca düşünmek için biraz vakte ihtiyacı vardı sadece.

Nangong Jingnu: "Gel, gökleri selamlamak için benimle dağa çık."

Nangong Sunu: "Majesteleri, lütfen tekrar düşün. Dağda başka suikastçılar olabilir!"

Nangong Jingnu: "Da-jie, göğe ve yeryüzüne bildirmek için mektubu yakmayı geciktirdiğim bir an, gerçek bir imparator olmadığım bir an demektir. You vilayeti askerlerinin yanımda olması yeterli, sen burada er-jie ile bekleyebilirsin. Ben sekiz numarayla tepeye çıkarım."

Nangong Sunu bir dolu talimat verdi, ardından düzinelerce insanı dağa çıkarken Nangong Jingnu'ya eşlik etmesi için görevlendirdi.

Bu sefer dağa çıkarken yayandılar ve peşlerinde yüz yazınsal ve askeri yetkili vardı. Dağda başka suikastçı kalmamıştı, bu yüzden Nangong Jingnu sağ salim Wanxiang Tapınağı'na girebildi. Göğe ve yeryüzüne haber etmek için raporu yaktı, üç adak hayvanı adadı ve dağdan indi.

Wanxiang Tapınağı'ndaki keşişlerin hepsi Ceza Bakanlığına götürülecekti. Bin yıldır ayakta olan bu antik tapınağın o gün sonu gelebilirdi.

Clear and Muddy Loss of Love [GL] - II. KısımWhere stories live. Discover now