Bölüm 256: Kemiklerime işlemiş özlemden haberin var mı?

63 17 6
                                    

Qi Yan tüm bunları yaptıktan sonra kendini biraz tedirgin hissetti.

Sifang bankasındaki dostları, buraya kadarki yolculuğunda rüzgar, yağış demeden yanında olmuş kardeşleri için biraz üzülüyordu.

Qi Yan Sifang bankasını kurarken üstüne pek düşünmemişti. Tek yaptığı kendini pek zahmete sokmadan bir tohum atmaktı; bir gün bile kendini bir işletme idare etmeye adamamıştı.

O tohumun büyüyüp devasa bir ağaca dönüşeceği kimin aklına gelirdi? Qi Yan bu iş için hiç çaba sarf etmemiş olduğunu, fakat devamlı meyvelerinden nasiplendiğini fark edince kalbinde oluşan histen hoşlanmadı.

Üstelik, Sifang bankasında çalışan herkes başka kalacak yeri olmayan insanlardı. Büyücülük vakasının kurbanları.

Belki tam da bu yüzden çaresizce Sifang bankasını geliştirmeye koyulmuşlardı. Kim bilir o milyonlarca liang gümüş için ne kadar itinalı çaba ortaya koyulmuştu.

Qi Yan'ın Sifang bankasını ve tahıl işletmesini çalışır durumda bırakmasının nedeni buydu. Ne demişler; yemek, insanların temel ihtiyacıydı. Hangi dönemde olurlarsa olsun tahıl işletmeleri iflas etmezdi.

Önce bu kritik anı atlatacaktı. Qi Yan sonrasında bu insanların sicillerinin temizlenmesi için Nangong Jingnu ile doğru düzgün bir pazarlık yapmaya hazırdı. Sifang bankası onları asla kovmayacaktı, fakat bu dünyada temiz bir sicille gezmek her zaman için daha iyi olurdu. Ellerinde birden fazla seçenek olurdu.

Birdenbire Qi Yan'ın görüşü bulandı. Kendine geldiği sırada güçsüz bir şekilde yerde oturmaktaydı. Beti benzi atmış ve yüzü ince bir terle kaplanmıştı. Vücudu hafif hafif titriyordu.

Qi Yan uzunca bir süre yerde oturdu, ardından masadan destek alarak sessizce yerden kalktı. Ses etmeden eşyalarını topladı, yatağına döndü ve uzandı.

O gece Qi Yan çok derin uyudu. Uyandığında hava çoktan tamamıyla aydınlanmıştı. Bir kez olsun gece güzel bir uyku çekmişti.

Du Zhong'dan Huainan'daki tüm yetkililerin kaydını getirmesini istedi. Dün geceki teslim olan çetecilerin ifadeleri de eklenince sorunlu resmi makamları ve ilçe yetkililerini soruşturmaya başladı.

Çok geçmeden bir isim listesi oluşturmuştu. Toplamda iki vali ve doğrudan onun emri altındaki on dört yetkili vardı. Qi Yan isim listesini Du Zhong'a verdi ve ondan derhal muhafızlarını şehir dışına yollamasını istedi. Listedeki tüm kişileri buraya çağırmaları lazımdı.

Du Zhong isim listesini iki eliyle teslim aldı, ardından emri yerine getirmek üzere çıktı.

Yapacak başka bir şeyi kalmayan Qi Yan birilerine bir af kağıdı yığını daha dağıtmasını emrettikten sonra o dün gece gelen halktan insanlarla konuşmaya gitti.

Üç gün sonra, Du Zhong istenen kişileri getirmişti. Valilerden biri ani bir şekilde ölmüştü, fakat diğer on beş kişinin hepsi buradaydı.

Du Zhong: "Ekselansları, bu insanlarla ne yapacağız?"

Qi Yan oradaki diğer herkesi yolladıktan sonra Du Zhong'a, "Halkın verdiği ifadeye göre birileri meclisin gönderdiği afet yardım tahılıyla oynamış. O yüzden doğal afetten faydalanarak zimmetine para geçiren insanlar olduğundan şüpheleniyorum," dedi.

Anında Du Zhong'un yüzünün hali değişti ve yere kadar eğildi, "Ekselansları, lütfen anlayış gösterin, bu naçiz yetkilinin bu meseleden haberi bile yoktu!"

Qi Yan: "Efendi Du'nun hareketleri herkese karşı dürüst ve önderliğinde olduğun ordu son dönemde hep en ön saflarda savaştı. Durumu kontrol altında tutmasaydın Huainan kim bilir şu an ne halde olurdu. Üstelik her vilayetin askeri yönetimi kendilerine saklanır. Efendi Du'nun bu meseleyle bir ilgisi olmadığını düşünüyorum."

Clear and Muddy Loss of Love [GL] - II. KısımWhere stories live. Discover now