Arka arkaya patladı silâhlar, kurşun üstüne kurşun sıktılar. Bu arada korumalar da yetişerek ateşe girmişlerdi. En nihayetinde atılan son kurşunun ardından yakıcı bir sessizlik yayılırken havaya genç kadın kanlar içinde erkeğin kolları arasına yığılıverdi. İşte o an Yazgı'nın kendisine siper olduğunu anladı Kahraman.
Denizin arkasında batan güneş, dalgaların kıyıya vuran sakin sesi ve şimdi kilometrelerce uzakta kalmış gibi görünen otelden plaja doğru gelen melodi:
"Hani yıldızlar yanıp sönerken
Hani bir yıldız kayar ve insan
Hani bir telaş duyar ya birden
İşte öyle bir şey. "
Hepsi derin bir sessizlik içinde kayboldu. Yazgı ile Kahraman; sadece ikisi kaldı tek gerçeklik olarak kumların üstünde.
"Kahraman," diye inledi genç kadın. Bir kan damlası şakağından yanağına doğru inerken fısıldadığı isimle birlikte sanki canı da gidiyor gibiydi.
Kadının bedenine isabet eden kurşunlardan her tanesi aslında adamın kalbini delip geçmişti. Ve Kahraman bir tür delilik sınırına vardığını duyumsarken, bilincini yitirerek kumlara serilmiş narin varlığı kucakladı: "Dayan..." diye fısıldadı, "Dayan.... Ölme lütfen... Benim için... Bizim için... Ölme..."
Her şey on gün önce başlamıştı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
2. Bölüm: On Gün Önce Gelen Telefon
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
