I. KISIM / 2. On Gün Önce Gelen Telefon

16.6K 742 9
                                    



Olaylar zinciri on gün önce gelen telefonla başlamıştı:

Kahraman, her sabahki sporunu tamamlamış otele giriyordu ki resepsiyondan seslendiler: "Kahraman bey, telefon!"

Heyecanla telefonu uzatırken: "Bu gün üçüncü kez arıyorlar" dedi resepsiyonist kız.

"Öyle mi, kimmiş?" diye sordu adam aldırmazca.

"Durmuş Altıner."

Bu isimle birlikte Kahraman'ın meseleye ilgisi artıverdi, telefonu kızın elinden kaptığı gibi lobide kuytu bir köşeye yöneldi.

"Merhaba Kahraman" dedi telefonun ucundaki ses.

"Merhaba Abi, nasılsın?"

"Pek iyi sayılmaz," adamın sesi sıkıntılıydı. Kahraman, bu sıkıntının kendisine de yansıtılacağı hissine kapıldı birden. Düşünceleri muhatabının yeniden konuşmasıyla kesildi.

"İşler nasıl?"

"Fena değil, sezon başladı, yakında iyice hızlanır."

Telefonun ucundaki ses derin bir nefes aldı ve devam etti: "Yardımına ihtiyacım var."

"Ne demek, Abi, emrindir."

"Teşekkür ederim, eksik olma. Çok yakın bir aile dostumuzun kızını bir müddet gözlerden uzak tutmamız gerekiyor. Güvenlik meselesi. Kızı senin orada misafir etmeni istiyorum. Bedeli neyse ödenecek."

"Lâfı edilmez," diye samimiyetle cevapladı Kahraman, Durmuş Altıner'e sayısını unuttuğu kadar minnet borcu vardı. Bir kısmını ödemek için karşısına daha iyi bir fırsat çıkamazdı.

"Bu tartışmaya açık değil!" diye kestirip attı otoriter ses.

Kahraman Soylukan'a böylesi ters çıkabilecek adam sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi, ne ki telefonun ucundaki kişi de onlardan biriydi. Bu sebeple genç adam üstelemedi: "Sen bilirsin, Abi. Benden ne istiyorsun onu söyle."

"Kızı bir kaç hafta senin otelde konaklatalım diyorum. Tamamen gözlerden uzak kalmalı, yakından takip edilmeli ve sıkı gözetim altında tutulmalı. Koruma ve güvenlik işini sen halleder misin, yoksa ben bir şeyler ayarlayayım mı?"

"Bildiğim adamlarla iş yapmayı tercih ederim Abi. Ancak mesele nedir söylersen ben de ona göre pozisyon alırım."

"Kızın peşinde birileri var, hayatı tehlikede," diye cevapladı Durmuş Altıner. Kahraman daha fazlasını bilmesi gerekmediğini anlamıştı, en azından şimdilik.

"Tamamdır. Sen kızı gönder."

"Sağolasın Kahraman, sana güvenebileceğimi biliyordum". Telefonun ucundaki ses epey rahatlamıştı.

"Ha, Abi kızın adı ne?"

"Yazgı Kozan. Akşama orada olur."

"Bu kadar çabuk?"

"Evet."

İşte bunu beklemiyordu Kahraman.


3. Bölüm: Ben, Kendim ve Valizlerim


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



DERİN MAVİ AŞKWhere stories live. Discover now