DERİN MAVİ AŞK

I. KISIM / 30. Geçmiş Zaman Olur ki

6. gün

"O burada!" dedi soluk soluğa Yazgı.

Kahraman boş bulunmuştu: "Kim burada?"

Genç kadın, havuz başında adamın kahvaltısını ettiği masadaki boş sandalyeye yığılırcasına oturarak açıkladı: "Erdem. Erdem Mahmudî."

Duyduğu isimle âdeta yerinden sıçrayan adam, telâşla etrafına bakınmaya başladı. Öte yandan da: "Ne! Nerede? Gördün mü onu? O seni gördü mü?" diye ardı ardına sıralıyordu sorularını.

Yazgı, "hayır" anlamında başını salladı: "Görmedim. Bilmiyorum."

"Nasıl o zaman, nereden biliyorsun burada olduğunu? Yoksa konuştunuz mu? Sana internet yok, telefon yok dememiş miydim?"

"Hiç biri değil." dedi yutkunarak genç kadın, sonra tereddütle devam etti: "Ben... Benim ki... Sadece önsezi. O geldi, burada biliyorum, iliklerime kadar hissediyorum."

Kahraman ne söyleyeceğini bilemeyerek şaşkınlıklar içinde bakakaldı.

****

Gün yeni başlarken, erkek kardeşler Otel Derin Mavi'nin fazla uzağında olmayan başka bir beş yıldızlı otele yerleşmek üzereydiler. Odalarına çıkmadan önce ayak üstü durum değerlendirmesi yapıyorlardı.

Rezzak: "Biraz dinlenelim," dedi.

Celil her zamanki gibi lâfa daldı: "Bizim kızı bulmaya gitmeyecek miyiz?"

Fettah ters ters baktı kardeşine, cevap vermek için ağzını açmak üzereydi ki Abisi konuşunca, onu başıyla tasdiklemeyi tercih etti: "Dur be oğlum, önce yerleşelim. Etrafı kolaçan edelim, plân yapalım. Kendimizi belli etmeden Yazgı'yı ve etrafındakileri gözlemenin yolunu bulalım."

"İyi, anladık."

Böylece odalarına çıktılar.

****

Aynı sıralarda Erdem, Marmaris'in diğer ucundaki yine beş yıldızlı başka bir oteldeki yatağında tavana gözlerini dikmiş yatıyordu. Ne takip cihazına ne çipe ihtiyacı vardı. Şehre girer girmez hissetmişti, Yazgı buradaydı.

Bu biliş, onu arabada ilk öpüştükleri geceye götürdü. Her şeyin bozulduğu o meş'um geceye. Başlarda işler yolunda giderken, kadın da aynen onun gibi karşılık verip, yanıp-tutuşurken, aniden olay tersine dönmüş, derin mavi gözlerin sahibi hızla geri çekilmiş, arabadan kaçarcasına inip gitmişti. Erdem hiç bir şey anlamadan onun ardından kala kalmıştı. Hâlâ da ne olduğunu anlayabilmiş değildi.

Tek bildiği ertesi günden itibaren genç kadının aralarına mesafe koyduğu, giderek ondan uzaklaştığı ve bir daha da asla yanına yaklaşmadığı idi. Gördüğü muameleyle onuru kırılan adam, "iyi"lik konusundaki tüm ümitlerini yavaş yavaş yitirmiş ve eski benliğine kesin dönüş yapmıştı. Böylece de her şey giderek çığırından çıkmıştı.

Önce durumu anlamazdan gelmiş, genç kadının etrafında dolanmaya, aynı şekilde ona ilgi göstermeye devam etmişti. Karşılık bulamadıkça sinirlenmiş, bir yandan onu elde etmek arzusuyla tutuşurken, diğer yandan intikam alma hırsıyla kavrulmuştu. Böylece olaylar peş peşe gelmişti.

Aralarının iyi olduğu ilk zamanlarda ve daha sonraları yakaladığı her fırsatta eşyalarına, yaşadığı mekânlara yerleştirdiği cihazlarla onu takip etmeye, sesini, hatta görüntülerini kaydetmeye başlamıştı. Yetinmemiş sanal ortamdaki tüm hesaplarına girmiş, bunları izlemeye almıştı.

Bir defasında, bankadaki parasının tamamını görünmez hale getirmiş, kredi kartlarını bloke etmişti. Yazgı neredeyse çıldırarak Ekrem Mahmudî'ye başvurduktan sonradır ki babasının zorlamasıyla ancak yaptıklarını düzeltmişti.