I. KISIM / 37. Teklif

4.4K 341 15
                                    

Az önce karşılıklı numaralarını alıp vermişlerdi, belki İstanbul'da da görüşürlerdi kim bilir? "Çaldırsana," dedi genç kız muzipçe, telefonu herkesin görebileceği şekilde tutarak.  Genç adamın denileni yapmasıyla birlikte ekranda beliren yazı, gecenin başından beri olduğu gibi yine herkesi kahkahaya boğdu. Zira, "Fazla Yaşlı Olmayan Tanrı" şeklinde kaydetmişti Nefes'er Celil'i.

Gonca'nın bakışlarını takip ederek adresi bulan Fettah gülümsedi ve: "Çok çok kardeşiniz yaşında olabilecek bir kız evlâda sahipsiniz," dedi.

Rezzak aklındaki soruyu dile döken kardeşine "teşekkürlü" bakışlar yollarken, genç kadın da dudaklarının kenarında belli belirsiz bir tebessümle mukabele etti ona: "Bu güne kadar çeşitli şekillerde sordular kızımla aramdaki yaş farkını, ancak itiraf etmeliyim ki hiç böylesi nezaketli ifade edilmemişti."

"Doğrusu, bu genç hanımın yaşı kızınız olmak için biraz büyük, sizinki de genç görünüyor," dedi Rezzak da daha fazla dayanamayarak. Böylesi karışık bir cümleyi nasıl kurmuştu acaba?

"Bazen her şey göründüğü gibidir," diye hüzünle karşılık verdi Gonca. Gözlerinde yağmurlar yağıyordu.

Neden üzülmüştü ki şimdi bu kadın? Peki neden korkuyordu? Ve ne için böylesi tedirgindi? 

Aklını meşgul eden şeylere sürekli yenilerinin eklendiğini fark etti Rezzak.

Şu Kahraman'la ilişkisinin boyutu neydi? Ya da hayatında biri var mıydı? Saçları bu kadar kırmızı iken, gözleri de nasıl bu kadar yeşildi? Ve bu sorular nereden çıkıp geliyordu hiç durmadan?

****

Parmak uçlarını parmak uçlarıyla tuttuğu partnerini piste kadar peşinden sürükleyen adam, romantik müzik eşliğinde dans eden çiftlerin arasına karıştıkları sırada yumuşak ancak kararlı bir hareketle arkasını dönerek kadını kendisine çekti ve bedenlerini yek kıldı. Kahraman ezelden beri alışmışçasına Yazgı'nın saçlarını solurken derin derin, genç kadın da yaşamı boyunca öyleymişçesine yüzünü onun göğsüne gömmüştü. 

"Bu iş bittiğinde," dedi bir müddet sonra, "belki de burada kalırsın."

"Anlamadım?" diye sordu kadın şaşkınlıkla, duyduklarından emin olamamıştı 

"Diyorum ki, bu iş bittiğinde belki de Marmaris'te kalırsın," dedi adam bu defa açıkça. 

Otele ilk yerleştiği gün aklından geçenlerin başkası tarafından dile getirilmesiyle iyiden iyiye hayretler içinde kalan sarışın güzel, cümleleri toparlamakta zorlanarak: "Düşünmedim değil." diyebildi ancak. Ondaki hal adamı gülümsetse de fazla takılmadan aklındakileri dökmeyi tercih etti:

"Seversin burayı. Tabiatı güzeldir, iklimi hoştur, hayatı eğlencelidir. Bunalmazsın. İş imkânları açısından da sıkıntı çekmezsin... Hem..."

"Hem?"

"Hem..." diyerek iyice sarıldı adam kadına. "Birlikte nasıl olurduk, görmek istemez misin?"

"İsterim... Çok isterim..." dedi Yazgı. Ancak sorudaki anlamın idrakine varmasıyla aniden duruverdi adımları. Koyu karanlıkta yıldızların oynaştığı gözlerini adama dikmişti şimdi: "Sen," diye fısıldadı, "bana bir teklifte mi bulundun şimdi?"

Kolları arasındaki narin bedeni kavrayışını sıkılaştırarak başını geriye attı, boğuk bir kahkaha savurdu Kahraman ve: "Galiba öyle oldu!" dedi.

Biri birine haşrolurken artık evren doğal ritmini bulmuştu. 

****

DERİN MAVİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin