I. KISIM / 4. Emanetler

10K 654 4
                                    


Kahraman soğuk ve mesafeli karşıladı Yazgı'yı. Genç kadın buyur edildiği koltuğa otururken şaşırmaktan kendini alamadı. Erkeğin davranışının nedenini çok fazla anlayamamış ve biraz da aşırı bulmuştu. Karşılaştığı tavır onu da germiş, bu sebeple konuşmaya başladığında sesinin gergin ve sert çıkmasını engelleyememişti.

"Kahraman Bey," dedi hafifçe öksürerek, " öncelikle otelinizde beni ağırlamayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Beni burada konuk ederek risk aldığınızın farkındayım."

Adam cevap vermeden başını sallamakla yetindi. Bu jesti bir tür nezaket veya "ne demek estağfurullah" ifadesi gibi kabul etmeyi tercih eden Yazgı konuşmasını sürdürdü:

"Vaktinizi çok fazla almak istemiyorum, bu bakımdan hemen bendeki emanetlerinizi teslim edeyim. Durmuş Bey size gönderdi" diyerek Kahraman'a iki zarf uzattı.

Genç adam öncelikle üstünde ismi yazılı zarfı açtı ve içindeki notu okudu:

"Sevgili Oğlum,

Emanetimizi en iyi şekilde koruyup kollayacağından zerre kadar şüphem yok, bu bakımdan tüm zahmetlerin için şimdiden çok teşekkür ediyorum. Bize sağladığın desteğin tam karşılığı olmamakla birlikte yine de minnetimizin nişanesi gönderdiğimiz hediyeyi kabul etmeni rica ediyorum. Gözlerinden öperim.

Durmuş Altıner."

Hediye diğer zarfta idi anlaşılan. Onu da açtığında, gözlerine inanamadı Kahraman. Durmuş Altıner'in "hediye" diye gönderdiği şey bol sıfırlı bir "çek"ti. Üzerindeki meblağ neredeyse otelin bir yıllık gelirine denkti.

Mektup ve çek şu manaya geliyordu: "Bana bak Kahraman, işini iyi yap, hizmette kusur etme. Emanete sahip çık, gerekirse öl! Eğer kızın başına bir şey gelirse seni asla yaşatmayız!"

Mesaj alınmıştı.

"Durmuş Bey, çok büyük bir nezaket göstermiş. Ricası bizim için emirdir, ne hediye ne de başka karşılık bekleriz," dedi zarfları çekmecesindeki gizli bölmeye yerleştirirken.

Yazgı, hafifçe gülümsedi, adamın ne kadar etkilendiğini ve sarsıldığını görebiliyordu. Bu durum hoşuna gitmişti; özellikle de ilk andan itibaren karşılaştığı itici tavırlar düşünüldüğünde.

"Emanetlerini teslim aldığınızı ve söylediklerinizi kendisine iletirim."

Kahraman, Yazgı'nın hafiften kendisiyle eğlendiğini fark etmiş, iyice cinlenmişti. Ancak, "emanetleri" kabul ettiği dakikadan itibaren eli-kolu ve dili tamamen bağlanmıştı. Dişlerini sıkarak, hatta biraz da gıcırdatarak, ayağa kalktı genç kadını geçirmek üzere.

"Teşekkür ederim. Ben de ararım kendisini. Size odanıza kadar eşlik etsinler, akşam yemeğinde görüşürüz diye düşünüyorum. Buradaki konaklamanız, korunma ve günlük programınızla ilgili detayları konuşuruz."

Aslında bunlar pek umurunda değildi Yazgı'nın, ilk defa böylesi bir durumla karşılaşmıyordu. Ancak karşısındakini zorlamak fikri ona pek cazip gelmişti, o nedenle teklifi geri çevirmedi.

"Sekiz iyidir o halde" diyerek başını hafifçe yana eğdi, böylece bir itiraza yer vermeden söylediğini kabul ettirmişti.

Kapı kapanırken son iki dakika içinde iki kez mat edildiğini fark eden Kahraman hırsından  kudurmak üzereydi.

Yazgı hafifçe gülümseyerek çıktı dışarı, içinde kahkahalar kopuyordu.

"Hınzır seni" diye ortak oldu ona içindeki ses.


5. Bölüm: Akşam Yemeği


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
DERİN MAVİ AŞKWhere stories live. Discover now