Berdel-3

155K 5.5K 520
                                    

Genç kız misafirleri uğurladiktan sonra hic vakit kaybetmeden odasına çıkıp kapıyı kilitlemişti. Gözyaşları ondan bağımsız bir sekilde akarken hızla başındaki şalı çıkarmıştı. Berika bugun anlamıştı Yiğit Ağanın evlendiklerinde soluduğu havayı burnundan getireceğini. Sadece kahveye sinirlenen birinin sevmediği birine daha neler yapabileceği genç kızın gözünü korkutuyordu. Ailesi genç kızı diri diri toprağa gömmüşlerdi.

Berika kıyafetlerinden kurtulup geceliğini giyip yatağına uzandı. O eve gelin gittiğinde Yiğit Ağa dan nasıl muamele göreceğini biliyordu. Ya ailesi de ona öyle davranır mıydı merak konusu.

Tabiki de öyle davranırlar diye düşündü genç kiz. Sonuçta abisi onların kızıyla kaçmış ne diye sevsinler ki.

Kaç saat ağladığını bilmeyen genç kız sabah ezanında gözlerini kapatmıştı ve huzursuz bir uykuya dalmıştı.

Hızla yatağından doğrulan genç kız derin derin nefes alarak kendine gelmeye çalışıyordu. Rüyasında Yiğit'i onu uçurumun kenarindan attığını görmüştü. Hoş buna rüya degil kabus denir ancak.

Pikeyi üzerinden atmış kıyafetlerinin neredeyse tümü terden sırılsıklam olmuştu. Hızla banyoya gidip kısa bir duşun ardından üzerini giyinip mutfağa girmişti bile.

Yengesi Ravda ve evin yardımcılarından Fatma ve Yüsra kahvaltıyı hazırlıyorlardı. Berika da hemen onlara yardım etmiş ve erkeklerin kahvaltisini odaya götürmüştü. Babasi ,Fırat Ağabeyi ve Miraç ağabeyi koltuklarda oturmuş kahvaltının hazırlanmasını bekliyorlardi.

Berika odadan içeri girdiğinde gözler üzerinde toplansa da hemen sofrayı koymuş kısa da olsa Mirac Ağabeyine bakmıştı. Genç kız abisinin gözlerinde biraz da olsa pişmanlık görmek istese de görmemişti. Onun gözlerinde sadece mutluluk vardı. Berika bu kadar mı nefret edilecek kızdı ki abisi onu düşünmüyordu. Genç kız bu duruma sinirlenip:

-"Ağabey hayırlı olsun sen muradına eriyon ben de yavaş yavaş ölüme gidiyorum. Sen ve babam artık yüzümü görmeyeceksiniz. Ben bu evden ölü olarak çıkacam ağabey. Buradan gitmeden tek istediğim Allah tan bulun." Sesi sona doğru biraz yükselirken Miraç hızla koltuktan kalkmış kardesinin kolunu kavramıştı. Yiğit'in eseri olan morarmış kolu sıkarken genç kızın ağzından bir hıçkırık kopmuştu.

-"Ne diyon lan sen nasıl benimle bu sekilde konuşursun. Canına mı susadın lan sen "diye kükrerken Fırat Ağa da kendini kardesinin kolunu çekmekte bulmuştu.

-"Mirac birak kardaşımı. Bu kız senin yüzünden bedel ödeyecek sen gelmiş hala kıza mı bağırıyon ha "diye Miraç'ı yere savurdu Fırat Ağa Kardesi Berika'yı da kolunun altına alarak. Genç kız abisinin göğsüne başını koymuş sessizce sarsılarak ağlıyordu. Oğullarının bu haline bakarak sinirlenen Kürşat Ağa bastonunu yere vurup dikkatler ona çevrilirken:

-"Bacınız iki gün sonra bu evden gidecek. O artik bu evde misafir . Değer mi onun için burada kavga etmeye ha. O gittiğinde bir tek siz kalacaksınız bu evde ayağınızı denk alın."derken genç kızını önemsemedigini nasıl belli ediyordu. Babasına kırılan genç kiz yaşlı gözlerini babasına dikip:

-"Niye baba ha niye beni hiç sevmedin! Ben senin evladım değil miyim ne bu ayrımlık baba yeter. Sevmediğini bari bu kadar belli etmeseydin. Allah belanızı versin yeter artık. " diyen genç kız delicesine ağlıyordu. Miraç ve Kürşat Ağa bu çıkışa sinirlenirken , Miraç hızla kardesinin saçina yapışmış ve onu odasına sürüklüyordu.

-"Nasil babamla bu sekilde konusursun ha. Şimdi görürsun sen bunun hesabını" diyip sürüklüyordu.

Genç kızın çığlıkları konağı inletirken mutfaktan hızla Ravda yengesi , Hatice Xanım ve evin çalışanları büyük korkuyla merdivenlerden çıkmıştı. Fırat Ağa bacısını Miraç'ın elinden kurtarmaya çalışırken Miraç hızla ağabeyine yumruğunu geçirmiş ve Berika'yı odaya fırlatıp oda girip kapıyı kilitledi. Berika yerde korkulu gözlerle abisine bakarken gözleri irice açılmıştı. Miraç kemerini belinden çıkarmasıyla Berika nın feryatları tüm konağı inletiyordu.

BERDELWhere stories live. Discover now