BERDEL

BÖLÜM-32

Berika kocasının bu hallerine sinir olmaktan başka birşey yapamıyordu. Bir dakika ona istediğinı yaptırabilirdi değil mi? Kocasına dönen Berika

-"Senden birşey isteyeceğim Yiğit." Dediğinde kocası devam et anlamında başını salladı.

-"Yiğit bana şarkı söyle."dediğinde çocuklar gibi çıkıyordu sesi. Yiğit karısının dediği üzerine gözlerini açabildiği kadar açıp

-"Ne !" Nidası döküldü ağzından.Gerçekten karısı ondan şarkı söylemesini mi istiyordu!

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Yiğit sağ eliyle direksiyonu yönlendirirken sol eliyle de kendini işaret edip

-"Ben sana şarkı mı söyleyeceğim?" Diye sordu her kelimenin ūzerine vurgu yaparak. Cidden karısı ondan böyle birşey istemiş miydi?

Berika ise kocasının bu hareketi üzerine kollarını göğsünde bağladı. Ne yani böyle birşey isteyemez miydi kocasından! Hem geçen gece ona ne güzel söylemişti. Her ne kadar sarhoş olsa da.

-" Evet söyleyeceksin Yiğit. Hem sen dün gece bana söylemiştin. Şimdi niye söylemeyesin ki!" Dedi kocasına karşı. Kocasına istediğini yaptırtacaktı artık. Yani öyle umuyordu.

-"Ne dedin ne dedin Berika! Ben sana dün gece şarkı mı söylemişim! Güldürme Allah aşkına." Diye karşılık verdi. Cidden dün gece karısına şarkı söylememişti değil mi? O kadar da çok içmemişti. Yani kendinden geçecek kadar.

Berika kocasına bakıp kaşlarını çatarken

-"Ne yani söyleyemez misin! Hem bunun neresi komik ki güleceksin!" Diye karşı çıktı kocasına. Kocası onun sınırlarını bir hayli zorluyordu.

-"Hani sen dün geceyi hatırlıyordun! Beni mi kandırıyorsun!" Diye de devam etti. Kocası onu artık kandıramazdı. Ve bunu da onun burnundan getirecekti Berika.

-"Aslında sana şarkı söylediğim kısmı tek hatırlamıyorum Berika." Diye konuştu Yiğit. Aksini söylese karısının çenesine ve azarlarına maruz kalacağını adı gibi biliyordu.

-"O zaman dün gece olanları bana anlat Yiğit Ağa! " dediğinde Yiğit derin bir nefes alıp verdi.

-"Seni cevaplamak isterdim ama hastaneye geldik çavreşamın." Diyip emniyet kemerini çıkardı ve arabadan indi. Karısı daha hamileliğin başındayken böyleyse iki üç ay sonrasını düşünemiyordu.

Karısının tarafına geçtiğinde Berika arabadan inmişti. Ve hemen elini karısının eline mühürlemişti. Arabayı da elindeki kumandayla kilitleyip adımlarını hasteneye yöneltti genç çift.

-" Daha kahvaltı yapacağız ya Yiğit o zaman anlatırsın bana ne hatırlayıp hatırlamadığını!" Diye konuştu Berika. Kocası elini tuttuduğunda biraz şaşırmıştı. Yiğit Ağa'dan böyle bir hareket beklemiyordu.

-"Ya sabır! Berika senin şimdiden hormonlar azmaya başladı. Karnın burnunda olurken nasıl olacaksın çok merak ediyorum." Dediğinde hastaneden içeri adımlarını atmışlardı. Hastanenin o iğrenç kokusu burunlarına nüfuz etmişti bile. Ne iğrenç bir kokuydu bu!

-"Sende şimdiden böyle diyorsan bende seni karnım burnumdayken edeceğin sözleri çok merak ediyorum Yiğit Ağa!" Diye de cevabını verdi Berika hafif yüzünü ekşiterek. Bu hastane kokusundan nefret ediyordu.

Asansöre yönelen çift dolu olduğunu görünce bu sefer merdivenlere yöneldi. Karısına yan gözle bakıp

-"Orasını da o zaman düşünürüz çavreşamın." Diyerek gülümsedi hafiften. Merdivenlerden yavaşça çıkan çifte koşarak çarpan genç Yiğit'in hafif sendelemesine neden olmuştu. Genç arkasına bile bakmadan koşarken Yiğit arkasından