Multide Yiğit Ağa var..
Yiğit karısını hızla arabaya fırlatmış ve o da yerini almıştı . Berika son bir umutla sordu kocasına babasının evine götürmemesi dileğiyle.
-"Beni nereye götürüyorsun Yiğit" dediğinde kocasının cevabını bekledi. Yiğit başını karısına çevirerek
-"En başta ait olduğun yere" diyerek gaza basmıştı. ..
♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣
Yiğit'in söylediği cümle üzerine Berika birşey dememişti artık. Biliyordu kocasının onu babaevine bırakacağını. Biliyordu kocasının ondan ne kadar nefret ettiğini. Ama kocasının bu denli acımasız olduğunu bilmiyordu.
Yiğit o kadar hızlı sürüyordu ki arabayı kaza yapmaları an meselesiydi. Nefret gözünü bürümüştü ve yanındaki güzel karısının korkusunu bile göremiyordu.
Berika koltuğa sinmiş ve koltuğun kenarlıklarını sıkıyordu. Ağlamamak için dudaklarını dişleyen Berika korku içinde yaşanacakları bekliyordu. Kocası onu eve bıraktığında neler olacağını şimdiden biliyordu. Babası ve ağabeyinin ona yapacaklarını tahmin edebiliyordu. Yiğit her ne kadar Berika'ya kötü davransa da babası ve ağabeyi kadar ona çektirmemişti.
Hele Berika on altı yaşındayken babası çayını bilerek yüzüne dökmesi, ağabeyinin ona kemerle vurması ve günlerce ahırda kilitli kalması onu daha çok kırılgan ve korkutan birisi yapmıştı.
Zamanla Yiğit'i kendine aşık edebilir ve mutlu olabilirlerdi. Ama Berika bundan emin değildi. Çünkü kocası ondan nefret ediyordu.
Berika aniden gelen bir cesaretle vücudunu kocasına çevirip elini kocasının elinin üzerine yerleştirip titrek sesiyle konuştu.
-"Yiğit lütfen götürme beni! Babam mahfeder beni!" diyerek hüzünle konuştu Berika. Kocasının yanında kalmaya razıydı babaevinde olmaktansa.
-"Kes sesini" diye cevap verdi Yiğit. Karısının her ne kadar haklı olduğunu bilse de kabul etmek istemiyordu. Hem babası niye ondan o kadar nefret ediyordu ki öldürmek istercesine. Berika kocasının tıslayan sesini umursamadan
-" Ben senin karınım. Beni babamın evine bırakmadan berdel kararını vermeyecektin-" diyen Berika'nın cümlesini ani bir fren kesip koltukta savurulmasına yol açmıştı . Sağ kolununu cama çarpmasıyla ağzından çıkan inlemeye engel olamadı.
-"Sana çeneni kapamanı söyledim Berika! " diye karısına kükredi. Yavaşça karısının üzerine eğilerek gözlerini gözlerine kilitledi.
-"Sen benimsin. Senin yurdun da , evin de , konağın da, dünyan da , aklın da ve o sahip olduğun bedeninde benim. Benden başka birinin sana bakacağı bile beni deli ederken seni babanın evine mi bırakacağım! " son cümleye kadar sesi yumuşakken ondan sonrası kükreme misaliydi.
Yiğit farkında olmadan karısını kıskandığını söylemişti. Ve o dolgun dudaklarına yakın olması Berika için hiç hayra alamet olamayacağından karısının üzerinden doğruldu.
Berika kocasının söyledikleri üzerine ağzı şaşkınlıkla açıldı. Kocası onu babasının evine bırakmayacak mıydı? Üstelik onu kıskandığını bile dolaylı yoldan söylemişti. Yüzünde gülümseme meydana gelirken Berika yerinde doğruldu. Ama saniyesinde de silinmeye başladı. Kocası onu babasının evine götürmüyorsa nereye götürüyordu?
-"O zaman beni nereye götürüyorsun " diye korkarak sordu. Şuan ikisi yalnızlardı ve Berika'yı öldürse bile kimse onu kurtaramazdı. O sırada Yiğit arabayı çalıştırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
Genel Kurgu-"Benden bir şans istemiştin değil mi Yiğit!" Diye sordu. Bir yandan gözlerindeki yaşları silerken. Yiğit başını evet anlamında salladı ama birşey anlamamıştı. -"O zaman Yiğit Ağa isminin hakkını ver . Sana bebeğimiz için bir fırsat sunuyorum. Ne ya...
